Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8349
Karar No: 2018/4656
Karar Tarihi: 26.06.2018

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/8349 Esas 2018/4656 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/8349 E.  ,  2018/4656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve her bir sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekçesiyle sınırlı olarak sanıklar ..., ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç adları ve suç tarihi yazılmamış ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
    Sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin, diğer sanıklar ... ve ..."ın işletmekte oldukları işyerinde fiilen çalışmamalarına rağmen, gerçeğe aykırı işe giriş bildirimleri hazırlanıp katılan kuruma gönderilmek suretiyle kamu kurumu aleyhine haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
    Sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin, diğer sanıklar ... ve ..."ın işyerinde belli süre çalışıp ayrıldıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle atılı suçları işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi, suça konu işyerinin gerçek bir işyeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanunun 89.maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı kanunun 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği, bu sebeplerle sanıklara atılı suçların yasal unsurlarının da oluşmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen beraat hükümlerinde ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar ..., ... ve ... lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanıklar hakkında beraat hükmü verilirken, uygulanan kanun maddesi olan 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a-e maddesinin gösterilmeyerek aynı Kanun’un 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
    Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendine “ Sanıkların üzerlerine atılı sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli kesin delil bulunmadığı gibi mevcut eylemlerinde atılı suç unsurları da oluşmadığından CMK"nın 223/2-a-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine” yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi