20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9725 Karar No: 2016/10265 Karar Tarihi: 07.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9725 Esas 2016/10265 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9725 E. , 2016/10265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kişilik haklarına yapılan tecavüz nedeni ile manevî tazminat istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat davasını mahkememizde açmış olup, davalıların yerleşim yeri "..." olduğu ayrıca davalılar süresinde yetki itirazında bulunmuş olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir, 6100 sayılı HMK"nın 16. maddesine göre ise; haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olacağı, dava konusu olayda, kişilik haklarının saldıraya uğradığı iddia edildiğinden, zarar gören, davayı kendisinin veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde açabileceği, bu seçeneklerden herhangi birini kullanmak, bu tür davalarda davacıya tanınmış bir hak olduğu, somut olayda davacı, bu seçimlik hakkını kendi yerleşim yeri mahkemesinde kullandığı gerekçesi ile yetsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafın velayeti eski eşi davalı ..."a verilen çocuğunu görmek için kardeşi ile beraber ..."a geldiklerinde davalıların asılsız ihbarı sebebiyle kişilik haklarına saldırıda (haksız eylemde) bulunulduğu iddiasıyla eldeki manevi tazminat davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesi gereğince; her dava, kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça, davanın açıldığı günde davalının Medenî Kanun gereğince yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde görülür. Daha özel bir düzenleme içeren aynı Kanunun 16. maddesinde ise, haksız eylemden kaynaklanan davalar, haksız eylemin gerçekleştiği veya zararın meydana geldiği yahut zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir denilmektedir. Ayrıca, 4721 sayılı Medenî Kanunun 25/son maddesi gereğince; davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir. Böyle bir durumda davayı hangi mahkemede açacağı konusunda seçimlik hakkı bulunan davacı, davasını dilerse davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde, dilerse haksız eylemin gerçekleştiği ya da zararın doğduğu yer mahkemesinde veya kendi yerleşim yeri mahkemesinde açabilir. Somut olayda; davacının yerleşim yeri "....", davalının yerleşim yeri ise "...." olup, eldeki dava davacının ikametgahı olan Kayapınarın bağlı olduğu ... Adliyesinde açılmıştır. Bu durumda, davacının seçimlik hakkını kendi ikametgahında açmak suretiyle seçimlik hakkını kullandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.