23. Hukuk Dairesi 2017/2752 E. , 2020/3342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlunun vergi borçlarına karşılık olmak üzere ... tarafından adına kayıtlı 2947 parsel 24 no.lu bağımsız bölümü müvekkili idareye teminat olarak verdiğini, bağımsız bölüm üzerine 05.02.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, satış bedelinin müvekkili ile şikayet olunanların takip dosyası arasında garameten paylaştırıldığını, müvekkili kurum alacağının öncelikli olduğunu ileri sürerek, 13.10.2015 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Şikayet olunanlar vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hacizli taşınmaz satış bedelinin alacaklılar arasında 6183 sayılı Yasa’nın 21. maddesi uyarınca garameten paylaştırılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir.
İİK 268 maddesi ihtiyati haczin iştirak şartlarını düzenlemiştir. Buna göre ihtiyati haczin kesinleşmesinden önce gerek İİK gerekse diğer kanunlar uyarınca kesin haciz konulması halinde ihtiyati haczin bu hacze iştiraki İİK 100 maddede yazılı şartların bulunması halinde mümkündür.
Somut olayda şikayet edilenin 21.09.2010 tarihli ihtiyati haczi sonrası takibe itiraz edilmesi üzerine kamu haczinden önce itirazın iptali davası açıldığı, önce kabul üzerine ihtiyati haczin 13.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayet olunanın şikayetçinin kesin haczinden önce açılmış bir davası olması nedeniyle kamu haczine iştiraki mümkün bulunduğundan şikayetin reddinde ve istinaf talebinin esastan reddinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kararın bu nedenle onanması gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi uyarınca şikayetçiden harç alınmasına yer olmadığına, 28.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.