Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15507 Esas 2019/461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/15507
Karar No: 2019/461
Karar Tarihi: 16.01.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/15507 Esas 2019/461 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/15507 E.  ,  2019/461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    .K.. A R A R

    Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.11.2015 tarihli dilekçesi ile talebini fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere toplam 252.310 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 252.310 TL katılma alacağının tasfiyenin sona erdiği 30/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalının faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir.
    Mahkemece, davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağına kararın verildiği 10.12.2015 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek yabancı mahkeme boşanma ilamı karar tarihi olan 30.11.2011 tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2).
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının 2.satırındaki "30/11/2011" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine ""karar tarihi olan 10.12.2015" ibaresinin yazılmasına, HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalının sair temyiz itirazlarının yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.