1. Ceza Dairesi Esas No: 2011/3740 Karar No: 2011/2939
Adam öldürmek - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2011/3740 Esas 2011/2939 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Giresun Ağır Ceza Mahkemesi, sanık H.C. hakkında \"adam öldürmek\" suçundan verilen hükümlülüğünün Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onanması sonrasında, TCK'nun 5237 sayılı yeni kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma yapılarak verilen hükümde isabetsizlik bulunmadığına karar verdi. Ancak, savunma hakkının kısıtlanması ve hükmün gerekçesiz bırakılması nedenleriyle hükmün usule aykırı olduğuna hükmedilerek karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 765 Sayılı TCK’nın 448, 51/1, 59, 81/1-3, 31, 33. Maddeleri; CMK’nun 188/1. Maddesi; Anayasa’nın 141, 5271 Sayılı CMK’nun 34 ve 230 maddeleri.
1. Ceza Dairesi 2011/3740 E. , 2011/2939 K.
"İçtihat Metni"
TEBLİĞNAME : 1-B/2011/63129 MAHKEMESİ :(GİRESUN) Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO :22.07.2010 - 171/201 SUÇ :Adam öldürmek
Adam öldürmek suçundan sanık H.. Ç.. hakkında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma açılarak TCK.nun 81/1, 29/1, 62, 53/1-3. Maddeleri gereğince hükümlülüğüne dair (GİRESUN) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22.07.2010 gün ve 171/201 sayılı karar resen temyize tabi olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükümlü H.. Ç.. hakkında 765 Sayılı TCK.’nun 448, 51/1, 59, 81/1-3, 31, 33. maddeleri gereğince kurulup,Yargıtay 1.Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- CMK.nun 188/1. maddesi uyarınca duruşmaya gelmeyen hükümlü müdafiinin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması, katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK.nun 150/3. maddesi uyarınca yeniden zorunlu bir müdafii görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeden, müdafii hazır bulundurulmaksızın hükümlünün savunmasının alınması ve müdafiinin hazır bulunmadığı celse hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 tarih 2008/1-89-158 ve 27.10.2009 tarih ve 2009/1-134-247 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; uyarlama yargılaması sonucu kurulacak mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, 5271 sayılı Yargılama yasasının 230. maddesine uygun olarak, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi ve bunun nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, Anayasa’nın 141, 5271 Sayılı CMK.nun 34 ve 230 maddelerine aykırı olarak hükmün gerekçesiz bırakılması, 3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.02.2006 gün ve 2006/10-11-12 sayılı kararında açıklandığı üzere; uyarlama yargılaması sırasında hükümlünün sadece hükmün kesinleşmesinden önceki yargılama giderlerinden sorumlu bulunduğu ve uyarlama yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayıp hazine üzerinde bırakılması gerektiği ve bu hususun hüküm fıkrasında bulunmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi , Usule aykırı olup, sair cihetleri incelenmeksizin, öncelikle bu nedenle resen temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.