Esas No: 2009/15793
Karar No: 2010/4885
Karar Tarihi: 29.04.2010,
Dolandırıcılığa Teşebbüsün Şartları - Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2009/15793 Esas 2010/4885 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair verilen kararın temyiz incelemesi yapılmıştır. Sanık O.S.'nin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti onanmışken, sahte kart sayısına göre dolandırıcılık suçu yönünden hataya düşüldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun suç tarihleri bakımından uygulanması hususunda karar verilememiş, 5271 sayılı CMK'nın 231 ve TCK'nın 7/2 maddeleri gereğince \"hükmün açıklanmasının geri bırakılması\" kararı verilip verilmeyeceği tartışması belirtilmiştir. Kararın detaylarına göre ilgili kanun maddeleri 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu [Madde 231], 5464 S. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu [Madde 37], 1412 S. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga) [Madde 318] olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2009/15793 E., 2010/4885 K.
11. Ceza Dairesi 2009/15793 E., 2010/4885 K.
- DOLANDIRICILIĞA TEŞEBBÜSÜN ŞARTLARI
- HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 231 ]
- 5464 S. BANKA KARTLARI VE KREDİ KARTLARI KANUNU [ Madde 37 ]
- 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 318 ]
"İçtihat Metni"
Sanık G.... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan her bir cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra, incelenerek gereği görüşüldü:
Sanıkların A.... K..... sahte kimliği ile kredi kartı alıp harcama yapmak suretiyle menfaat temin etmek eylemi dışında kalan diğer dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerde gösterilen sonuç cezaların 3 yıl 1 ay 15 gün olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanık O.... S....... hakkında E.... D..... ve E.... O. sahte kimliklerini düzenleyip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Ele geçen suça konu sahte nüfus cüzdanlarının iğfal kabiliyetine haiz olduklarına ilişkin alınan kriminal raporu ile belgelerin birden fazla bankada kullanılmak suretiyle kredi kartı alınmasında kullanıldığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar O.... S...... ve G.... M.... hakkında, resmi belgede sahtecilik(sanık O.... yönünden onama kararı dışında kalan) ,5464 sayılı Kanuna muhalefet ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarına gelince:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine,incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği ve anılan kanunun 37/2. maddesindeki "kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler" ile ilgili düzenlemenin sözleşmeye kadar olan safhada uygulanabileceği, sahte belgelerle kredi kartı alınması halinde ise 5237 sayılı TCK"nın 245/2. maddesindeki suçun oluşacağı ve bu suçun aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan sahte kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamak suçunun unsuru veya ağırlatıcı sebebi olmaması nedeniyle de bağımsız suç olduğu diğer yandan mülkiyeti bir banka veya finansal kuruma ait olmak üzere kurumca belirlenen kredi limiti dahilinde üye işyerlerinden mal ve hizmet satın alma ile nakit ödeme birimleri veya ATM makinelerinden nakit çekme imkanı sağlayan kredi kartının sahte oluşturulup kullanılması suçlarında zarar görenin ise kartı çıkaran banka veya finansal kurum olacağı cihetle,somut olayda;sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde; düzenledikleri gerçeğe aykırı nüfus cüzdanları ile katılan bankalardan sahte kredi kartları alıp harcamalar yapmak suretiyle yarar sağladıkları ve bir kısım kartları da kullanmadan yakalandıkları 01.06.2005 tarihinden sonraki eylemlerinde; farklı kimlik bilgileriyle bir bankanın aynı veya değişik şubelerinden birden fazla kredi kartı alıp kullanmak şeklindeki "kullanılan kartlarla" ilgili eylemlerinin her bir bankaya karşı kendi içinde teselsül eden 5237 sayılı TCK"nın 245. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki suçların, "kullanılmayan kartlar" yönünden ise anılan maddenin 2. fıkrasındaki suçun oluşacağı gözetilmeden,sahte kart sayısınca ve suç vasfında hataya düşürülerek uygulama yeri bulunmayan anılan yasanın 158/1-j maddesindeki dolandırıcılık, kullanılmayan kartlar yönünden ise suç tarihleri kesin olarak tespit edilmeden ve 01.06.2005 tarihinden önce işlenen eylemler yönünden 765 sayılı TCK"nın 504/1. maddesindeki dolandırıcılığa teşebbüs suçunun oluşacağı da nazara alınmadan 5464 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümler kurulması ve belirtilen tarihten önce kullanılan kredi kartı ile ilgili suç yönünden lehe yasanın 765 sayılı TCK"nın 504/3. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 245/3. maddesi karşılaştırılmak suretiyle belirlenmesi yerine aynı kanunun 158/1-j maddesi ile karşılaştırılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK. nun 231 ve TCK.nun 7/2 maddeleri gereğince, sanıklar hakkında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.