16. Hukuk Dairesi 2015/3798 E. , 2016/5457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 113 ada 7 parsel sayılı 4.968,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 113 ada 7 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile tarla vasfı ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14.maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişme konusu 113 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ham toprak niteliğinde olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bahçe niteliğinde olduğu ve atalarından taksimen kendisine intikal ettiğini, halen de bahçe olarak tasarruf ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan 1. keşifte bilgisi alınan yerel bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazın davacıya atalarından intikal ettiğini ve davacı tarafından bahçe olarak kullanıldığını bildirmişlerdir. Keşif sonucu alınan ziraat bilirkişisi raporunda da taşınmaz üzerinde 20 ila 50 yaşlarında karışık meyve ağaçlarının bulunduğu ve tarım arazisi olduğu belirtilmiştir. Mahallinde yapılan 2. keşif sonucu alınan orman bilirkişisi raporunda ise nizalı taşınmazın toprak muhafaza karakteri taşıdığı ve konum itibari ile orman muhafaza karakteri taşıdığı belirtilerek taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Alınan orman bilirkişisi raporu taşınmazın niteliğini açıklama konusunda yeterli olmadığı gibi taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığı hususunu da açıklığa kavuşturmamış olmakla birlikte çekişmeli taşınmazın doğu hududunda 101 ada 1 parsel sayılı orman olduğundan ham toprak niteliğinde tespit ve tescil edilen taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığının araştırılması ve taşınmazın kuzey doğusunda dere olduğu gözetilerek uzman jeolog bilirkişiden de rapor alınarak, zilyetlikle iktisap edilebilir yerlerden olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Hal böyle olunca çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin varsa orman tahdit haritası, yoksa memleket haritası ve amenajman planı ile çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa tespit dayanağı belgeleri (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, mahallinde yapılacak keşifte 3 kişilik orman mühendisleri aracılığıyla varsa orman tahdit haritası uygulanmalı, yoksa memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafı aracılığıyla gerekli orman araştırması yapılmalı; çekişmeli taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmaması halinde jeolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı hakkında rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.