MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması (Değişen suç vasfına göre hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52/2, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılan şirketin yüzde yirmi ortağı olarak çalışırken kendisine masrafları ödemek için verilen kredi kartından kendi şahsi masrafları için harcama yapmak suretiyle banka ve kredi kartlarını kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın aşamalarda değişmeyen beyanları ile dosya kapsamına göre, sanığın söz konusu harcamaları, şirketten olan alacağını karşılamak üzere ve şirketin diğer ortaklarının rızası dahilinde yaptığı, banka hesap bilgilerine göre, kredi kartın borcunun şirket tarafından itiraz edilmeden ödendiği, yapılan harcama ve ödemeden yaklaşık olarak altı ay sonra ve sanıkla katılan şirket arasında alacak ve borç ilişkisine dayalı hukuki bir ihtilafın doğmasından sonra katılan şirketin şikayetçi olduğu, söz konusu kartın ve şifresinin sanığa teslim edildiği, ortak olan sanığın, kendi yetkisi çerçevesinde önceden var olan rızaya dayalı olarak harcama yaptığı, bu nedenle suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.