15. Ceza Dairesi 2015/6726 E. , 2018/4639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre nitelikli hırsızlığa teşebbüs)
HÜKÜM : TCK"nın 142/2-b, 35/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, yolda yürüyen müştekinin yanından geçerken yerde, içinde para bulunan bir mendil bulmuş gibi yaptığı, müştekiye, bu parayı bölüşelim dediği, o sırada gelen üçüncü bir kişinin de parasını düşürdüğünü, görüp görmediklerini sanık ve müştekiye sorduğu, sanığın görmediğini söyleyerek cebindeki kendi parasını üçüncü kişiye gösterdiği ve müştekinin de cebindeki parasını göstermesini istediği, müştekinin cebinden parasını çıkardığı anda, sanığın, müştekinin 460 TL parasını elinden kaparak kaçmaya başladığı, müştekinin sanığı yakalayamadığı, müştekinin bağırması üzerine, müştekinin görmediği bir yerde başka kişilerin sanığı yakaladığı ve bu sırada sanığın müştekiden aldığı parayı yere attığı, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın, müştekiye yönelik hileli hareketlerle eylemine başladığı ve bu hareketler kapsamında yerde mendilin içinde para bulmuş gibi yaptığı, kimliği bilinmeyen üçüncü bir kişiyle de işbirliği yaparak müştekinin parasını eline almasını sağladığı ve müştekinin elindeki parayı alıp kaçtığı olayda, sanık tarafından yapılan hilenin, müştekinin parasını almaya hazır hale getirmeye yönelik olduğu, bu nedenle eylemin, uzlaştırma kapsamında olan TCK’nın 157/1. maddesi gereğince dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kabule göre de; sanığın parayı aldıktan sonra kaçtığı, müştekinin sanığı yakalayamadığı ve müşteki tarafından kesintisiz takibin sonlandırılmasından sonra sanığın arka sokakta başka kişiler tarafından parayı kendi hakimiyet alanına geçirdikten sonra yakalanmış olması nedeniyle suçun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçe gösterilerek eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.