Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2601 Esas 2017/6692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2601
Karar No: 2017/6692
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2601 Esas 2017/6692 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2601 E.  ,  2017/6692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : K... 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I



    Davacı vekili, davalının davacıya ait taşınmazda yirmi yıldır kiracı olduğunu, süresinde gönderilen ihtarname ile kira sözleşmesinin uzatılmayacağının davalıya bildirildiğini, ancak davalının taşınmazı tahliyeye yanaşmadığını belirterek Türk Borçlar Kanunu"nun 347. maddesi gereğince kiralanandan tahliyesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki son kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 04/01/2007 olduğunu ve on yıllık uzama süresinin dolmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
    6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK’nın 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür.
    Somut olayda: Davacının dayandığı 04/01/2007 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar kira ilişkisi bu tarihten önce de başlasa, taraflar arasında imzalanan 04/01/2007 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira sözleşmesine değer verilerek kira sözleşmesinin 04/01/2009 tarihinden itibaren kiracı tarafından sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunulmadıkça, TBK.nun 347. maddesi uyarınca aynı koşullarla yıldan yıla yenilenerek ve bu şekildeki uzama süresinin on yıla ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. Davanın açıldığı 04.02.2015 tarihi itibariyle 10 yıllık uzama süresi dolmadığı anlaşıldığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.