11. Hukuk Dairesi 2013/11653 E. , 2014/453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/12/2012 tarih ve 2012/34-2012/1933 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesİ davalı ...Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...Ş. nezdinde bulunan hesabından müvekkilinin bilgi ve talimatı olmaksızın 07.08.2008 tarihinde, internet aracılığıyla önce davalı ... İlt. Hiz. Day. Tük. Mal. Oto Nk. Gıda İth. San. Tic. Ltd. Şti. hesabına, daha sonra davalı ... hesabına toplam 4.890.00 TL’nin aktarıldığını ileri sürerek, 4.890,00 TL’nin davalı bankadan ihtar tarihi 08.08 2008, diğer davalılardan ise haksız fiil tarihi olan 07.08.2008’den itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, öncelikle yetkisizlik itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... İlt. Hiz. Day. Tük. Mal. Oto Nk. Gıda İth. San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.11.2011 gün ve 2010/4222-15150 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, olay tarihinde davalı bankaca ek güvenlik önlemlerinin banka müşterilerinin kullanımına zorunlu olarak sunmadığı, güven kurumu olan bankaların müşterilerin mevduatını korumada özen yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle davalı bankanın kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4.890,00 TL"nin 07.08.2008 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...Ş.’den tahsiline, davalılar .... İlt. Hiz. Day. Tük. Mal. Oto Nk. Gıda İth. San. Tic. Ltd. Şti. ile ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ...Ş. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 43,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10.01.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, davacının şifresinin üçüncü kişilerce kullanılmak suretiyle Davalı banka şubesinde mevcut hesabından yapılan havale yoluyla gerçekleşen zararın davalı bankadan tahsiline yöneliktir.
Mahkemece dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, zarara yol açan eylemlerin bizzat davacının bilgisayarından elde olunan ve saklamakla yükümlü olduğu kişisel bilgileri kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği, davacının kişisel bilgilerinin bankanın sisteminden ele geçirilmiş olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede davacının kişisel bilgilerini korumak, üçüncü kişilerin eline geçmesini engellemek konusunda taahhütte bulunduğu açıktır. Bu durumda, davacının kişisel bilgilerinin başkalarınca öğrenilmesinde ve ortaya çıkan zararlı sonuçta kusurlu olduğunun kabulü gerektiği gibi tacir olan ve basiretli davranmakla yükümlü bulunan davacının, bankanın opsiyonel olarak sunduğu ek güvenlik önlemlerine itibar etmediği ortadadır. Davacının kişisel bilgilerinin suç teşkil eden bir eylemle elde edilmiş olması sonuca etkili olmayıp ortaya çıkan zararlı sonuçta davacı kişisel bilgilerini saklamakta yeterli özeni göstermemesi nedeniyle, davalı banka ise kusurlu da olsa bilgisayar güvenliğini sağlamakta yetersiz kalan mudilerinin olabileceği gerçeğinden hareketle, kullanıcılar için ek güvenlik önlemlerini zorunlu kılmamış olmaktan ötürü kusurlu sayılmalıdır. Tarafların söz konusu kusur durumunun oransal olarak karar yerinde tartışılıp sonucuna göre davacının davalıdan talep edebileceği meblağın belirlenmesi gerekirken, davalı banka hakkındaki davanın tümüyle kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle Dairemiz çoğunluğunun kararın onanmasına ilişen görüşüne katılamıyorum.