21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/63 Karar No: 2019/1516 Karar Tarihi: 04.03.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/63 Esas 2019/1516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Kurum vekili, mahkemece davanın açılmamış sayılması kararı verildiğinde vekalet ücretine ilişkin gerekçeli kararın düzeltilmesini talep etti. Mahkeme tavzih talebini reddetti, ancak Kurum vekili temyiz etti. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesine göre hükmün tavzihi yoluna başvurulabilir, ancak tavzih adı ile hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Yazılı şekilde verilen kararın infaz kabiliyetinin olmadığı ve tereddüt yarattığı için tavzih talebinin kabul edilmesi gerekirken reddedildiği belirtildi ve 13.10.2017 tarihli Ek Karar bozuldu. Kanun maddesi ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi.
21. Hukuk Dairesi 2018/63 E. , 2019/1516 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davalı Kurum vekili 27/09/2017 tarihli dilekçesiyle, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine gerekçeli kararın vekalet ücretine ilişkin 3 nolu bendin tavzihen düzeltilmesini taleip etmiştir.Mahkeme 13/10/2017 tarihli ek kararıyla tavzih talebinin reddine karar vermiştir.13/10/2017 tarihli ek kararın davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR Davalı Kurum vekili, 27.09.2017 havale tarihli dilekçesi ile hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısmında vekalet ücretinin davacıdan alınarak "davalı tarafa verilmesine" dair kısmının "davalılara" olacak şekilde tahsisini talep etmiştir.Mahkemece, 13.10.2017 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 305. maddesinde hükmün tavzihi düzenlenmiştir. Buna göre hükmün tavzihi yoluna, bir hükmün yeterince açık olmaması, birbirine aykırı fıkralar içermesi yahut icrasında tereddütler uyandırması halinde, icrası tamamlanıncaya kadar, hükümdeki gerçek anlamın ortaya çıkarılması amacıyla başvurulabilir. Mahkemece tavzih adı ile hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Somut olayda, yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair hükmünün üçüncü fıkrasında vekalet ücretinin davacıdan alınarak "davalı tarafa" verilmesine karar verdiği, davalı Kurum vekilinin tavzih talebinin 13.10.2017 tarihli ek karar ile reddedildiği anlaşılmış olup davalı işverenin ve davalı Kurumun davayı vekilleri aracılığı ile takip ettikleri dolayısla davacı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine şeklinde hüküm kurulması gerektiği halde yazılı şekilde verilen kararın bu hali ile infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve tereddüt yaratacağı anlaşıldığından tavzih talebinin kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve 13.10.2017 tarihli Ek Karar bozulmalıdır.SONUÇ: 13.10.2017 tarihli Ek Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.