4. Hukuk Dairesi 2020/2862 E. , 2021/361 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/12/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/01/2019 günlü karara karşı taraflar vekillerinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; taraf vekillerinin ileri sürdüğü istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK"nun 353/1 fıkra (b-1) bendi gereğince esastan reddine dair verilen 01/06/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı ...’un temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, cinsel saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesinde; istinaf başvurularının HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince davacılar ... ve ... ile davalı yönünden kesin, davacı ... yönünden temyiz yasa yolu açık olmak üzere ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, olay günü davalının davacı ...’a karşı cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiğini ve davalı hakkında yapılan ceza yargılaması sonucu nitelikli cinsel saldırı eylemi nedeniyle cezalandırıldığını, davacıların olay sebebiyle derin üzüntü ve elem duyduklarını belirterek oluşan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince; tarafların istinaf talepleri ayrı ayrı reddedilmiş; karar, davacı ... vekilince temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; tarafların komşu oldukları, davacı ...’un zihinsel engelli olup kendini savunamayacak durumda bulunması, ceza yargılamasında belirtildiği üzere davacının olayın kötülüğünü anlayamadığı ve davalı hakkında takdiri indirim nedenlerinin koşullarının bulunmaması gerekçesiyle uygulanmadığı, olayın gelişimi, davalının eylemi gerçekleştirmedeki kastı, davalının yaşı, olay tarihi ve diğer hususlar gözetildiğinde davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.