15. Ceza Dairesi 2018/3341 E. , 2018/4625 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheli ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05.05.2017 tarih ve 2017/76839 soruşturma, 2017/38435 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.10.2017 tarih ve 2017/5514 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.05.2018 gün ve 94660652-105-06-2112-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2018 gün ve 2018/41269 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müşteki ... Ödeme Hiz. A.Ş vekili tarafından şüpheliler hakkında dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca taraflar arasındaki ilişkinin hukukî mahiyette olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüpheli ... ile müşteki firma arasında imzalanan "... Ödeme Hizmetleri Üye Firma Çerçeve Sözleşmesi" kapsamında müşteki şirketin, ödeme hizmeti sağlayıcısı sıfatıyla şüphelilerin müşterilerine sattıkları ürünler karşılığında yapılacak tahsilata aracılık etmesine ve bu tahsilatı şüphelilere aktarmasına rağmen, şüphelilerin satılan ürünleri müşterilerine teslim etmemesi nedeniyle tahsil edilen bedellerin müşteki şirket tarafından müşterilere iade edilmek zorunda kalınarak zarara uğratıldığı iddia edilen somut olayda, şüphelilerin ifadelerinin alınması, taraflar arasındaki ilişkiye istinaden tüm ödeme ve tahsilat sistemine ilişkin belge ve kayıtların ve şüpheliler hakkında başkaca benzer mahiyette soruşturma varsa ilgili belgelerin temin edilmesi suretiyle zikredilen belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160 ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak üzere itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelilerin ifadeleri alınıp gösterecekleri deliller toplanılmadan ve tahsilatını yaptığı halde ürünlerini göndermediği müşterilerin (şikâyet dilekçesinde isimleri geçen) tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak ticari alışverişe ilişkin belgeleri istenilmeden, aynı şekilde taraflar arasındaki ilişkiye istinaden tüm tahsilat ve ödeme sistemiyle ilgili belge ve kayıtlar getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yine şüphelilerin benzer soruşturma dosyaları bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa bu dosyalar celp edilip incelenmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.10.2017 tarih ve 2017/5514 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.