11. Hukuk Dairesi 2020/3532 E. , 2021/745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.11.2017 tarih ve 2017/51-2017/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacılar aleyhine alacaklı ... tarafından Sarız İcra Dairesi’nin 2013/69 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu bonoda davacılardan ..."ın parmak izi olduğunu, bononun şekil şartına aykırı olarak düzenlendiğini, davalının davacının hulus ve saffetinden yararlanarak bonoya 14.000.- TL yazdığını, gerçekte davacıların 2.700.- TL borcu varken tamamını ödediklerini ve davalıya herhangi bir borçları kalmadığını ileri sürerek, davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının hafriyat işleriyle uğraştığını, davacıların da iş karşılığı bono verdiklerini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine giriştiklerini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, senede karşı senetle ispat zorunluluğu olduğundan davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacı ... yönünden mahkemece verilen 23.07.2015 tarih, 2014/109 esas ve 2015/83 karar sayılı hüküm aleyhe bozma yasağı kapsamında kaldığından davacı ... yönünden açılan davanın reddine, davacı ...’ın parmak izi olan dava konusu bonoda keşideci konumunda olup, dava dilekçesinde açıkca bonodaki borcun 2.700-TL"lik kısmını kabul ederek, bu borcun da ödendiğini ileri sürdüğü, davacı ...’ın ödendiğini ileri sürdüğü miktarın HMK’nın 200. maddesinde yer alan senetle ispat zorunluluğu kapsamında olduğu, davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde borcun ödendiğine dair yazılı delil sunulmadığından davacı ... yönünden açılan davanın reddine, mahkemece herhangi bir ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
1-Davacı ... (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamından önceki karara karşı temyiz yoluna başvurmadığından, mahkemece verilen karar bu davacı yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşturduğundan, davacı ...’ın temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davacı ... vekilinin temyiz istemine gelince, (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 08.05.2017 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere davacının açıkca bonodaki borcun 2.700.- TL’lik kısmını kabul ettiğinden, davacının bu miktar bedelin davalıya ödendiğini yazılı delille ispatlaması gerekir. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere, davacı ödemesini yazılı delille ispatlayamadığından, mahkemece ... yönünden 2.700.- TL’ye yönelik menfi tespit isteminin reddine, geriye kalan 11.300.- TL yönünden ise davacı ...’ın menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı ... yönünden açılan davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı ... yönünden BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı ...’a iadesine, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.