Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2619 Esas 2020/3337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2619
Karar No: 2020/3337
Karar Tarihi: 28.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2619 Esas 2020/3337 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava dışı borçlu aleyhine başlatılan takipte yapılan işlemlerin ve sıranın usul ve yasaya uygun olduğu ve davalının takibiyle ilgili muvazaa iddiasının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin talepleri reddedildi. Davacı vekili karara itiraz etti ancak temyiz itirazları reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri olarak da takip işlemleri ile ilgili Ticaret Kanunu'nun ilgili maddeleri referans gösterilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2017/2619 E.  ,  2020/3337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı borçlu aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, borçlunun Belediye nezdindeki alacaklarına haciz konulduğunu, düzenlenen sıra cetvelinde tüm alacağın davalının alacaklı olduğu takip dosyasına ödenmesine karar verildiğini, davalı tarafından başlatılan icra takibinde haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davalının takibinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline, müvekkili alacağı için pay ayrılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili tarafından dava dışı borçlu aleyhine başlatılan takipte yapılan işlemlerin ve cetveldeki sıranın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacı takibinin ve haczinin davalının takibinden ve haczinden önce olduğu, davacının 89/1 haciz ihbarnamesinin elden tebliğ edilmesinde tebligat kanununa göre bir usulsüzlük bulunmadığı, muvazaa iddiası bakımından takibe konu alacağın yazılı karz sözleşmesine dayandığı ve bu sözleşme uyarınca borçluya banka kanalıyla para havalesi yapıldığı, davalının ticari defter ve kayıtlarından dava dışı borçludan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.