6. Hukuk Dairesi 2014/6100 E. , 2015/871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2014
NUMARASI : 2013/218-2014/67
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava,kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan, kiralananın teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, 10.000.TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi
üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında imzalanan 01/11/2008 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya ait faal durumdaki akaryakıt ve LPG istasyonunun 10 yıllığına kiralanması hususunda anlaştıklarını, aylık kira bedelinin 2.000,00-TL olarak kararlaştırıldığını, davacının sözleşmenin imzalanması üzerine bir evraka bağlı olmaksızın 26.500,00-TL"yi davalıya verdiğini, davalının dava konusu akaryakıt istasyonunun işletilebilmesi için gerekli olan Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatını devretmediğini, davalının uzun bir süre davacıyı oyaladıktan sonra ruhsat devrini yapmayacağını, istasyonu da davacıya teslim etmeyeceğini beyan ettiğini, Ankara 60. Noterliğinden gönderilen ihtarname ile, istasyonun taraflarına teslimi ile gerekli devir işlemlerinin yerine getirilmesinin talep edilmesine rağmen kiralayan tarafından düzenlenen cevabi ihtarnamede, taraflar arasında yasalara uygun olarak düzenlenmiş bir kira akdi bulunmadığının bildirildiğini, davalının ihtarların gönderilmesinden hemen sonra bahsi geçen istasyonu kiraya verdiğinin öğrenildiğini belirterek kiralananın davacıya teslim edilmemesi nedeniyle mahrum kaldığı 10 yıllık kar(kazanç) kaybından, fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL lik bölümünün taraflarına ödenmesine, karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 03/12/2012 Tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 91.615,33 TL artırarak 101.615,33 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuş Mahkemece;davacı tarafın ıslah dilekçesinin verilmemiş olduğu, görevsizlikle mahkemeye gelen dosyada daha önce Sulh Hukuk Mahkemesindeki rapora yönelik 03/12/2012 tarihli ıslah dilekçesinin mevcut olduğunu ancak görevsizlikle mahkemeye gelen dosyada bu ıslahın esas alınamayacağını, ıslah dilekçesi verilmediğinden dava dilekçesinde belirtilen kısım esas alınmak suretiyle 10.000,00 TL"nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından 21/02/2011 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada HMK 4. maddesi gereğince uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş bu kararın temyiz edilmeksizin 29/02/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine yargılamaya Sulh Hukuk Mahkemesinde devam edilmiş, Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 22/01/2013 tarihinde karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın mercii tayini için Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/6622 E 2013/11277 K sayılı ilamında; Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yargi yerİ olarak belİrlenmesİne, karar vermiş, bunun üzerine yargılamaya Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi"nde devam edilerek sonuçlandırılmıştır. Davacı vekili Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesi"nde yargılama devam ederken 03/12/2012 Tarihinde harcını da ikmal ederek Sulh Hukuk Mahkemesine verdiği ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 91.615,33 TL artırarak 101.615,33 TL olarak ıslah etmiştir. Her ne kadar ıslah dilekçesi 03/12/2012 Tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesine verilmiş ise de görevsizlik nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesi"ne intikal eden davada ıslah talebi hakkında yargılamanın devam ettiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz
harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.