10. Hukuk Dairesi 2017/4034 E. , 2017/6615 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aksine kurum işleminin iptali ile 15.11.2012 tarihinden itibaren yaşlılık sigortasından tahsise hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
26.07.2015 tarihinde vefat ettiği anlaşılan davacılar murisi....’in 15.11.2012 tarihinde tahsis talep ettiğinde davalı Kurumca davacılar murisinin sigortalılık süresi hakkında 04.11.1996-28.02.2011 tarihleri arasında, önce başlayan sigortalılığının 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın (5510 Sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin b bendi kapsamında) olması nedeniyle 13.08.2008-28.02.2011 tarihleri arasında 5510 Sayılı Yasanın 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak bildirim yapılan sürenin geçersiz sayılması ile davacılar murisinin üç farklı şirketteki ortaklık ve yönetim kurulu üyeliği nedeniyle kendi nam ve hesabına çalışmalarına üstünlük tanınması suretiyle aylık talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 53. maddesinde, "... 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler." hükmü düzenlenmiştir. Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekâlet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o takdirde 506 sayılı
Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir. Bu çerçevede davacı adına yapılan hizmet akdine dayalı ve ihtilafa konu bildirimlerinin ortağı olduğu şirkete ait işyerinden yapılıp yapılmadığı hususu da irdelenmek suretiyle bir karar verilmelidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, öncelikle davalı kurumca 1304654 sayılı 506 sayılı Yasa kapsamındaki işyerinden yapılan bildirimler ile davacının 5510 sayılı Yasanın 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında kabul edilen sürelerde şirketlerde geçen ortaklık dönemlerine göre, kendi nam ve hesabına çalışmaları nedeniyle, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı olup olmadığı üzerinde durulmalı ve 5510 sayılı Yasanın 53’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak inceleme ve araştırma sonrasında davacının sigortalılık sürelerinin tam olarak belirlenmesi ve sonucuna göre de tahsis şartlarının irdelenmesi ile şartların varlığı halinde ölüm tarihi itibari ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken, sigortalılık süreleri ve dönemleri yeterli açıklıkla belirlenmeyen yasal mevzuat kapsamında irdeleme yapılmaması nedeniyle yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.