11. Hukuk Dairesi 2020/3531 E. , 2021/744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Anamur 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 28.11.2018 tarih ve 2017/207 E. - 2018/435 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ... adına kayıtlı işyerinde vekil sıfatıyla hareket eden diğer davalı ... ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davacının 02.05.2008 tarihinde bakiye borcunun belirlendiğini, söz konusu borcun içerisinde davacının davalılardan 01.02.2008 tarihinde satın ve teslim aldığı 59.652 kg sera demirinin de olduğunu, davacının borcuna karşılık her biri 60.000.- TL bedelli dört adet toplam 240.000.-TL"lik bono verdiğini, bono bedellerinin fazlasıyla ödenip, borç kalmamasına rağmen 05.03.2008 tanzim ve 15.05.2009 ödeme tarihli 60.000.- TL bedelli bononun icra takibine konulduğunu ileri sürerek, davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, bonoların ve icra takibinin iptaline, davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesine ve davalılara fazladan yapılan ödemenin şimdilik 10.000.- TL"sinin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, alacakları senede dayalı olduğundan, davacının ödeme iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelere ilişkin dekontlarda ödemenin senetlere istinaden yapıldığına dair bir açıklama olmadığını, davacının senet karşılığı ödeme yaptığına ilişkin iddialarını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ve davalı ... arasında demir alımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya olan borcunun faizler de dahil 240.000.- TL olarak ödenmesi konusunda anlaşarak tutanak başlıklı bir belge düzenledikleri, davacının davalıya her biri 60.000.- TL bedelli 15.05.2009, 15.05.2010, 15.05.2011 ve 15.05.2012 vadeli 4 adet toplamda 240.000.- TL tutarında bono tanzim edip verdiği, bu tutanağın düzenlendiği 01.05.2008 tarihinden sonraki dönemde davacı tarafından davalılara yapılan ödemelerin senet borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerektiği, Anamur İcra Müdürlüğü’nün 2011/1308 esas sayılı dosyası ile davalı ..."in, davacı aleyhine 15.05.2009 vade tarihli 60.000.-TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, takip konusu edilen bu senedin vadesinden önce davacı tarafca davalıya ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde değerlendirilerek yapılan ödemeler düşüldükten sonra 15.05.2009 tarihi gelmeden önce davacının davalıya 15.05.2009 tarihli senet dolayısıyla 4.350,30 TL borcu kaldığı, diğer üç senedin ise bedelinin ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı tarafca davalıya verilen 15.05.2010 ödeme tarihli 60.000.- TL bedelli, 15.05.2011 ödeme tarihli 60.000.- TL bedelli, 15.05.2012 ödeme tarihli 60.000.- TL bedelli bonolar yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile bu senetlerin iptaline, Anamur İcra Müdürlüğü’nün 2011/1308 esas sayılı dosyasında takibe konulan 15.05.2009 ödeme tarihli 60.000.- TL bedelli bono nedeniyle yapılan takipte davacının 55.649,65-TL"lik kısım yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine, davacının fazla ödenen bedele ilişkin alacak isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatı gözetilerek, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.