14. Hukuk Dairesi 2019/2144 E. , 2020/2375 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2012 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının kaldırılması ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... yönünden husumet nedeniyle, davalı ... yönünden esastan reddine dair verilen 27.12.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin kayınpederi olan davalı ..."ye vekaletname vererek, davalı eşi ... lehine Türkiye"de bulunan tüm taşınmazları üzerinde intifa hakkı tesisini sağladığını, davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini, intifa hakkının evlilik birliğinin devamı temennisi ile tesis edildiğini ancak tarafların boşanmış olduğunu belirterek, Ankara ili Keçiören ilçesi 5740 ada 5 parsel sayılı taşınmazı üzerinde davalı ... lehine tesis edilen intifa hakkının kaldırılmasını, intifa alacağı ve zararına mahsuben şimdilik 10.000,00TL bedelin avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; aile içi anlaşmazlıklar nedeniyle intifa hakkının tesis edildiğini, bu işlemde herhangi bir para verilmediğini, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden husumet nedeniyle, davalı ... yönünden yerinde görülmemesi nedeniyle esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür.
Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795).
İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796). Ayrıca, intifa hakkının danışıklı kurulduğu iddiası veya iradeyi sakatlayan nedenlerin varlığı da ileri sürülerek terkin isteğinde bulunulabilir.
Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir.
Somut olaya gelince; 21.03.2006 tarihli resmi akit tablosuna göre dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyeti davacı üzerinde bırakılarak toplam 10.000,00TL bedel ile davalı ... lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmakla, mahkemece intifa hakkının kaldırılması talebinin reddine dair verilen hüküm doğru ise de intifa bedelinin tahsili talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.