(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29522 E. , 2020/5727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04/06/2020 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Yapılan tebligata rağmen duruşma günü taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının, davalı işyerinde işyeri Veteriner Hekimi olarak 23.03.2006-21.08.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak sona erdirildiğini, kendisine verilen ücretin ... Veteriner Hekimleri Birliği ... Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığının tarifesinin altında kaldığından ücret fark alacağı bulunduğunu, kullanmadığı yıllık izinlerin bulunduğunu belirterek bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının kendisine ait kliniği bulunduğu duyumu üzerine ... Veteriner Hekimleri Odasına başvurulduğunu, cevabi yazıda davacının kliniğinin bulunduğu, bu sebeple sözleşme imzalama imkânının uygun görülmediğinin belirtildiğini,davacının firma hisselerinin devir öncesinde şeklen çalışmış gibi göründüğünü, gerçekte davacının peynircilik işi yaptığı ve aldığı ücreti peynirlerinin işyerinde muhafazası karşılığı şirkete iade ettiğinin öğrenildiğini, hisse devri sonrası ise davacının işyerine gelmediğini, davacının çalıştığı yıllara dair yıllık izinlerinin tamamını kullandığını,davacının ücret farkı talebinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacının davalı işyerinde veteriner olarak görev yaptığını,kendisine ödenen ücretin ... Veterinerler Birliği ... Veteriner Hekimleri Odası Başkanlığının belirlediği tarifenin altındığı kaldığını belirterek fark ücret alacağı talebinde bulunmuştur.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen tarifeye göre davacının alması gereken ücret belirlenerek ödenen ücretle arasındaki fark hesaplanmıştır.Taraflar arasındaki sözleşme,çalışma biçimi ve yapılan işin niteliği gözeltildiğinde davacının istihdamı zorunlu personel olduğu,davalı tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere davacının fiili çalılşmasının bulunmadığı,davacıdan fiili çalışmasının beklenmediği,tip sözleşmede aylık ücretin tarafların iradesi ile serbestçe kararlaştırıldığı,bu nedenle sözleşmede yer alan ücretin tarifede belirtilen ücretten düşük olmayacağına yönelik hükmün bu sebeple bağlayıcı olmadığı,dolayısıyla tarife esas alınarak belirlenen fark ücrete hak kazanamıyacağı anlaşıldığından ücret farkı talebinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgililere iadesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.