Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3259 Esas 2010/3707 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3259
Karar No: 2010/3707
Karar Tarihi: .0043.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3259 Esas 2010/3707 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/3259 E.  ,  2010/3707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.09.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, ... köyü 10 pafta 517 numaralı parselin maliki olduğunu, davalının ise davacının taşınmazına bitişik 516 numaralı parselin maliki olduğunu, davalı tarafından 517 numaralı parselinin üzerinden plastik boru ve sırma tel kullanarak su borusu geçirdiğini belirterek davalının ... köyü 517 numaralı parsele elatmasının önlenmesine, su borusunun kaldırılarak taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının kendi arazisinden başlayan su borusunun çok küçük bir miktarının davalının arazisinin köşesinden, havadan geçtiğini, komşuluk ilişkisinde geçen miktar itibariyle su borusuna katlanılması gerektiği, davacının arazisine hiçbir zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 683. ve 718. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Kısaca, kural olarak arza malik olan kimse üstüne de maliktir.
    Eldeki davada fen bilirkişisi ...’nun 03/12/2009 tarihli raporunda, dava konusu su borusunun başlangıç noktasının ... köyü arazisinde, bitiş noktasının ... köyünde bulunan davalıya ait 516 numaralı parsel içerisinde olduğu, su boru hattının başlangıç ve bitiş noktalarının zeminde olduğu, başlangıç ve bitiş noktaları arasındaki kısmının arazilerin üzerinden havai olarak geçtiği, dava konusu su boru hattının ekli krokide B ve C harfleri ile gösterilen kısmının davacıya ait olan 517 parsel numaralı taşınmazın sınırları üzerinden geçtiği, hattın uzunluğunun 8,00 m zeminden yüksekliğinin B noktasında 5,50 m, C noktasında ise 1,00 m olduğunun tespit edildiği belirtmiştir.
    Bilirkişinin bu saptamasına göre davalının su borusunun davacı taşınmazına tecavüzlü olduğu sabit olduğundan, davacının mülkiyet hakkını ihlal eden bu fiili durum karşısında, mahkemece tecavüzlü kısımdaki su borusunun kaldırılarak davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, su borusunun davalıya zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazlı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.0043.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.