14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3007 Karar No: 2010/3697 Karar Tarihi: 05.04.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3007 Esas 2010/3697 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/3007 E. , 2010/3697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 17.09.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi birleştirilen davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan men"i müdahale davasının kısmen kabulüne, davacılar ... ve ... tarafından davalı ... aleyhine açılan temliken tescil davasının kısmen kabulüne dair verilen 25.11.1009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, çapa bağlı taşınmaza haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Birleşen davada ise 11 sayılı parsel malikleri Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl davanın krokide (b) harfi ile gösterilen bölüm yönünden kabulüne (a) harfli yerle ilgili istemin reddine, birleşen davanın kabulüyle bilirkişi krokisinde (a) harfi ile gösterilen 18.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün birleşen davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı ... temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Böylece, muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine aşağıdaki koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Görülüyor ki, malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 725.maddesinden yararlanabilmesi için öncelikli koşul kendi malzemesi ile bir başkasının arazisine yapı yapmasıdır. Oysa bilirkişi krokisinde (a) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde yapı yoktur. Davacılar bu yeri boş arazi olarak geliş-geçiş için kullandıklarından Türk Medeni Kanununun 725.maddesi hükmünden yararlanamaz. Mahkemece bu bölüme ilişkin asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi yerine koşulları yerinde olmadığı halde birleşen davadaki istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.