16. Hukuk Dairesi 2016/2109 E. , 2016/5420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ....Mahallesi çalışma alanında bulunan 26044 ada 1 parsel sayılı 475,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, taşınmazın 206,84 metrekarelik kısmının 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 39/475 hissesinin davacı ..."ın, 63/475 hissesinin davacı ..."ın 1995 yılından beri kullanımında bulunduğu, 26044 ada 2 parsel sayılı 267,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 239,30 metrekarelik kısmının 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, 4/267 hissesinin davacı ..."ın 1995 yılından beri, 113/267 hissesinin dava dışı ..."in 1995 yılından beri kullanımında bulunduğu ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen evin 113/267 hissesinin dava dışı ..."e ait olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kullanımında olan alanın paylı olarak değil, belirlenen yüzölçümü ile şerhedilmesi, ayrıca 2/B sahasına dahil edilmeyen kısımlarda da kullanımının bulunduğu iddiasıyla dava konusu her iki taşınmaza yönelik; davacı ..., aynı iddiayla çekişmeli 26044 ada 1 parsele yönelik dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı Orman İdaresine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazineye karşı açılan davanın kısmen kabulü, kısmen de görevsizlik nedeniyle reddi ile, çekişmeli 26044 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davaların kısmen kabulüne, 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tespitinin iptali ile, tutanağın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, harita mühendisi bilirkişinin 11.03.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 79.20 metrekarelik kısmın ...’ın 1995 yılından beri kullanımında ve üzerindeki evin kendisine ait olduğu, (B) ile gösterilen 127.64 metrekarelik kısmın ...’ın 1995 yılından beri kullanımında ve üzerindeki evin kendisine ait olduğu şerhi yazılarak taşınmazın tespit gibi arsa vasfıyla Hazine adına tesciline, 26044 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne, 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tespitinin, dava konusu edilen ve aynı rapor ve krokide (A) ile gösterilen 7.94 metrekarelik kısmı yönünden iptaline, dava konusu olmayan kalan kısmı hakkında ise tespit gibi işlem yapılmak üzere; tutanağın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, harita mühendisi bilirkişinin 11.03.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 7.94 metrekarelik kısmın ...’ın 1995 yılından beri kullanımında bulunduğu, parselin 113/267 hissesinin ...’in 1995 yılından beri kullanımında bulunduğu, krokisinde (C) ile gösterilen evin 113/267 hissesinin ...’e ait olduğu şerhi yazılarak taşınmazın tespit gibi arsa vasfıyla Hazine adına tesciline, 26044 ada 1 parsel içinde kalan, aynı rapor ve krokide (H) harfi ile gösterilen 95.73 ve (L) harfi ile gösterilen 172.43 metrekarelik bölümlere yönelik davalar hakkında mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde bir karar vermek zorundadır. Kadastro sırasında dava konusu 26044 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 206,84 metrekarelik bölümünün, 26044 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 239,30 metrekarelik bölümünün 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmasına ve bu kısımlar üzerinde kullanıcı belirlenmesine ilişkin şerh düşülmesine rağmen, mahkemece, infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazın tamamının orman sınırları dışına çıkarılmasına yönelik şerh düşülmesine karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan bu durum bozma nedeni ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin 2. paragrafının 3. satırında bulunan “gereğince” kelimesinden sonra gelmek üzere, “taşınmazın 206,84 metrekarelik bölümünün” ibaresinin, hüküm fıkrasının 2. bendinin 3. paragrafının 5. satırında bulunan “gereğince” kelimesinden sonra gelmek üzere, “taşınmazın 239,30 metrekarelik bölümünün” ibaresinin yazılmasına hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.