11. Ceza Dairesi 2020/750 E. , 2020/1696 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 17.01.2020 tarih ve 2019/10534 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.01.2020 tarih ve KYB-2020/11384 sayılı ihbarname ile;
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ..."nın, anılan Kanun"un 359/a-2 ve 5237 Türk Ceza Kanunu"nun 62/1. maddeleri uyarınca 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/03/2019 tarihli ve 2017/21 esas, 2019/367 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına dair Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2019 tarihli ve 2019/414 değişik iş sayılı kararının "Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/07/2019 tarihli ve 2019/2700 esas, 2019/12780 karar sayılı ilâmında, "...sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK"nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihleri itibariyle (20.05.2014) engel oluşturmaması karşısında; yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanan sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden dolayı kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,..." şeklinde belirtildiği üzere, adlî sicil kaydına göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 25/04/2013 tarihli ve 2012/686 esas, 2013/336 sayılı kararının 03/05/2013 tarihinde kesinleştiği, söz konusu kararın kesinleşme tarihi itibarıyla yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği cihetle, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarihli 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün uygulanabilmesi için, denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun, anılan Kanun‘un yürürlük tarihinden sonra işlenmesinin gerekeceği, ancak önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinin 28.06.2014 tarihinden önce ya da sonra olmasının öneminin bulunmadığı, somut olayda İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 25.04.2013 tarihli 2012/686 Esas ve 2013/336 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 03.05.2013 tarihinde kesinleştiği, dosyamıza konu "defter ve belge gizleme" suçunun suç tarihinin ise 20.08.2016 olduğu gözetildiğinde, sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceğinden, mercii tarafından itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka uygun bulunmuş olup, Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli 2017/21 Esas ve 2019/367 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ilişkin Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2019 tarih ve 2019/414 Değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.