MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 142/2-f, 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli hırsızlık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların yolda yürüyen katılanın yanına yanaşıp ellerindeki telefonda telsiz sesi çıkartıp ona sivil polis olduklarını söyledikleri, katılanın kimliğini ve cüzdanını kontrol edecekmiş gibi aldıkları, katılana "bize yemek ısmarla, o sırada kontrol ederiz, ekip gelecek" dedikleri, lokantada yemek yerken katılanı kimlik fotokopisi için gönderdikleri, katılanın oradan ayrılmasını müteakip sanıkların kaçtıkları iddia olunan olayda, sanıklara atılı eylemin hırsızlık suçunu oluşturmayıp, kendilerini polis olarak tanıtmak suretiyle katılandan menfaat sağlamaları karşısında; eylemin hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.