9. Hukuk Dairesi 2020/4620 E. , 2021/4773 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Davacı temyizi yönünden:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362"nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile toplamda 64.571,50 TL tutarındaki işçilik alacakları hüküm altına alınmış, davalı veklilinin istinaf kanun yoluna başvurması nedeni ile Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek bu kez toplamda 58.559,10 TL tutarındaki işçilik alacaklarına hükmedilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Bu açıklamalar karşısında belirtmek gerekir ki, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde miktar itibariyle kesinlik sınırının 41.530,00 TL, davacının ıslah dilekçesi ile dava değerini artırdığı ve toplamda talep ettiği miktarın 64.569,00 TL, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen toplam miktarın ise 58.559,10 TL olduğu, buna göre davacının reddedilen toplam talebinin 6.009,9 TL olduğu hususları gözetildiğinde temyiz konusu miktar kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362 nci maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2-Davalı temyizine yönünden:
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. madde yollaması ile aynı Kanun"un 434. maddesi gereğince işlem yapılması ve 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen, temyiz defterine kaydı yapılmayan veya verilen kesin süre içinde temyiz harç ve gideri yatırılmayan kararlar kesinleşmiş olur.
Bölge Adliye Mahkemesince 03.01.2018 tarihli ek karar ile davalı vekilinin temyiz başvurusu yasal süresinde yapılmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, karar ilamı 21.12.2017 tarihinde davalı vekilinin o anda toplantıda olması sebebiyle işyerinde hazır bulunan aynı çatı altında birlikte ve sürekli çalışan ehil “...” isimli kişiye tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, tebligatı alan kişinin kendi sigortalı çalışanı olmadığını, aynı adreste faaliyet gösteren ... Turizm İnş. Oto Kiralama ve Danş. Hizm. Tic. A.Ş. çalışanı olduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirtmiş ve “...” isimli bir kişinin sosyal güvenlik kurumu işe giriş bildirgesini sunmuştur. Karar ilamına ilişkin tebliğ mazbatasında davalı vekilinin adresinin yazıldığı, dosya incelendiğinde daha önce bilirkişi raporu ve ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının da aynı kişiye tebliğ edildiği ve bu tebligatlara davalı vekili tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı göz önüne alındığında davalının tebligatın usulsüz olduğuna dair itirazında iyiniyetli ve haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, karar ilamı 21.12.2017 tarihinde davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 02.01.2018 tarihinde temyiz edilmiş olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin reddine, 03.01.2018 TARİHLİ EK KARARIN ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.