23. Hukuk Dairesi 2017/3116 E. , 2020/3330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken istifa ettiğini, kooperatifçe müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, davalı kooperatifin müvekkiline aidatlarının ödenmesi için başvurmasına rağmen 3 yıldan fazla bir süredir ödeme yapmadığını, müvekkili banka hesabına baktığında davalının cüzi bir miktar yatırdığını, genel gider kesintisinin aleyhine fazla yapıldığını ileri sürerek şimdilik 500,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalının kooperatiften alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ayrılan ortakların aidat alacağına ilişkin iadelerin 3 yıl süreyle ertelendiğini, davacının eksik ödeme iddiası kabul edilse dahi ortada zamanından önce erken açılmış bir dava olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2011 yılı bilançosu ile işlem ve hesaplarının görüşüldüğü 23.06.2012 günü yapılan genel kurul toplantısında, davacı dahil çıkan ve çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin, anılan Kanun hükmünün verdiği yetkiye istinaden 3 yıla kadar ertelenmesi yönünde karar alındığı, davacının ödediği miktardan ayrıldığı son yıl bilançosuna göre gider payı düşüldüğü, davacıya ödenmesi gereken asıl miktarın 3.559,22 TL olduğu, 21.02.2014 tarihinde 1.512,00 TL"nin ödendiği kalan bakiye alacağın 2.047,22 TL olduğu belirlenmek suretiyle muacceliyet tarihi olan 25.06.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talep edilebilecekken bu süre beklenmeden, alacak muaccel olmadan açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz etmiştir.
5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir. Davacı vekilince dava açılırken harca esas değer olarak 500,00 TL gösterilmiş olup, harçta bu miktar üzerinden yatırılmakla yukarıda anılan madde hükmüne göre bu bedel temyiz sınırının altında kaldığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.