4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1793 Karar No: 2013/4928 Karar Tarihi: 18.03.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/1793 Esas 2013/4928 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı-karşı davacı, davacının genel başkanı olduğu partiye oy verenlerin aptal olduğunu ima ettiği sözleri nedeniyle manevi tazminat istemişti. Mahkeme, davalının sözlerinin siyasi partinin genel başkanı olan davacıyı hedef aldığı gerekçesiyle kısmen kabul etti ve tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay, tazminat yerine BK.49/3. maddesinde bahsedilen diğer yaptırımlardan olan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerektiğine karar verdi ve tazminat yaptırımına başvurulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Bu nedenle mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri: 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 15. maddesi, Borçlar Kanunu 49/3. maddesi.
4. Hukuk Dairesi 2012/1793 E. , 2013/4928 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-k.davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-k.davacı ...... aleyhine 09/02/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 13/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı (karşı davacı) vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı-karşı davacının diğer temyizine gelince; Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı, davalının 01/02/2011 tarihinde bir televizyon programında "..."nin oyu %50 çıkmış, ... kriterlerine göre %60 çıkması lazım" dediğini, davalının bu sözlerinin ... oy verenleri ve başta davacı olmak üzere ... Parti yönetim kadrolarını hedef aldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı, aptal sözcüğünü kullanmadığını, anketlerdeki abartıyı eleştirdiğini, sözlerinin eleştiri kapsamında kaldığını belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı-karşı davacının aptal dememesine rağmen bu îmânın hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde yapıldığı, davalı tarafından davacının genel başkanı olduğu partiye oy verenlerin aptal olduğunun kastedildiği, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu"nun 15. maddesi uyarınca siyasi partiyi genel başkanın temsil ettiği ve davalının sözlerinin muhatabı olan siyasi partinin genel başkanı durumundaki davacı yönünden matufiyet unsurunun da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya Borçlar Kanunu 49/3. maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür. Bahsedilen madde gereği diğer tazmin yöntemleri konusunda örnekseme yapılarak haksız saldırının kınanması ve kınama kararıyla birlikte bu kararın basın yoluyla ilan edilmesi yöntemlerine değinilmişse de bu yöntemler sınırlı olmayıp hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu bağlamda, özür beyanı, isnadın geri alınması vb. bir tazmin şeklinin benimsenmesi de düşünülebilir. (4. HD. 14/11/1996, 8472/11191) Somut olayda, tarafların sıfatı, sarfedilen sözlerin niteliği, sözlerin söylendiği ortam, hedef alınan kitle ve potansiyel etkisi ile sözlerde davacı tarafın isminin açıkça söylenmemesi gibi hususlar dikkate alındığında tazminat yaptırımı yerine BK.49/3. maddesinde bahsedilen diğer yaptırımlardan olan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken tazminat yaptırımına başvurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.