11. Hukuk Dairesi 2013/10170 E. , 2014/394 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.04.2013 tarih ve 2012/71-2013/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin NIKE markasının TPE nezdinde tescillerinin bulunduğunu, davalının ise bu markaları taklit ederek satışa sunduğu, 15.08.2003 tarihinde davalıya ait iş yerinde yapılan aramada toplam 1025 adet taklit çantanın ele geçirilerek bunlara el konulduğunu, davalı hakkında İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Ceza Mahkemesi"nde 2008/352 (eski no 2005/1081) sayılı ceza davası açıldığını ve ceza yargılaması sonucunda davalının cezalandırılmasına ve ürünlerin müsaderesine karar verildiğinin ancak Anayasa Mahkemesi"nin 03.01.2008 tarih ve 2005/15-2008/2 sayılı iptal kararı ve bunu takiben Yargıtay 7. Ceza Dairesi" nin bu yönde verdiği karar nedeniyle ceza mahkemesi tarafından dosyanın yeniden ele alınarak 18.03.2009 tarihinde 2008/352 Esas, 2008/987 Karar sayılı ek karar verildiği ve bu ek karar ile sanığın beraatine ve zapt edilen sanığa iadesine hükmolunduğunu, bu durumda malların akibetinin sürüncemede kaldığını, savcılık tarafından üzerlerine yüklenen yedieminlik görevinin süresi belirsiz şekilde hukuki sorumluluğa yol açtığını, ayrıca depo masrafları ve güvenlik giderleri nedeniyle bu sorumluluğun angaryaya dönüştüğünü ileri sürerek, davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, bu tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini, davacıya ait markaların veya benzerlerinin davalı tarafından kullanılmasının, üretim ve satışının, satışa arzının, ihracının ve sair suretle ticaret mevkiine konulmasının yasaklanmasını, masrafı davalıya ait olmak üzere bu malların imhasını, yediemin ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu ürünlerle ilgili olarak müvekkilinin beraatine ve ürünlerin müvekkiline iadesine karar verildiğinin, buna rağmen davacının bu davayı açmasının haksız olduğunu, kesinleşmiş mahkeme kararı gereği yediemin olarak yedinde tuttuğu ürünleri iade etmesinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
.../...
-2-
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar ceza mahkemesi tarafından sanığın beraatine karar verilmiş ise de, beraat gerekçesi suçun marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı yönünden değil, Anayasa Mahkemesi"nin 556 sayılı KHK"nın 9 ve 61. maddelerindeki ceza hükümlerini kısmen iptal etmesi nedeniyle eylemin yasada suç olarak tanımlanmadığı gerekçesine ilişkin olduğu, davalıya ait iş yerinde ele geçen NIKE markalı çantaların orijinal olmayıp taklit olması nedeniyle davalının eyleminin 556 sayılı KHK"nın 9 ve 61. maddeleri yönünden davacının marka hakkına tecavüz oluşturmaya devam ettiği, bu malların davalıya tesliminin mümkün olmadığı, davacının yediemin ücreti olarak ne kadar bir harcama yaptığını belgeleyemediği ve bu hususta kanaat verici bir fatura ibraz edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 15.08.2003 tarihli Mimar Sinan Mahallesi 10. Sokak, No:13 Esenler adresindeki davalıya ait iş yerinde ele geçen Nike markalı toplam 1025 adet çantanın taklit olması nedeniyle davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu tecavüzün durdurulmasına, devamının önlenmesine, davalının bu malları satmasının, ticaret mevkine koymasının, satışa arz etmesinin, ihraç etmesinin yasaklanmasına, karar kesinleştiğinde dava konusu bu malların masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, yedieminlik ücretine dair tali talebin reddine, karar verilmiştir.
Kararı,davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Davalı
25,20 H
24,30 PH
00,90 BK
16.01.2014-