11. Hukuk Dairesi 2013/9520 E. , 2014/388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...
Taraflar arasında görülen davada Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26.03.2013 tarih ve 2013/31-2013/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile..."nin ... tarafından ihalesi yapılan köy yolları stabilize kaplama yapım işi için ortaklık kurduklarını, ortaklık sözleşmesinin 6. maddesine göre ortaklığı idare ve temsile davacının yetkili kılındığını, ortaklık adına Kemah Ziraat Bankası"na hesap açıldığını, ortaklık hesabında bulunan 20.000,00 TL"yi 07/02/2008 tarihinde ortaklık adına işlem yapma yetkisi olmayan ..."ın çekerek kullandığını, ortaklığın bu işleme rızasının olmadığını, ortaklık adına hesap açılırken ortaklığı idareye yetkili kişinin açıkça bankaya bildirildiğini ve ortaklık sözleşmesinin bankaya verildiğini, davalı bankanın bu eylemi nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek, 20.000,00 TL"nin yetkisiz kişiye ödenme tarihi olan 07/02/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu işlemlerin 07/02/2008 ile 04/04/2008 tarihleri arasında yapılmasına rağmen davacının 15/09/2009 tarihine kadar hesabında tutarsızlık olduğu yönünde herhangi bir şikayetinin bulunmadığını, TTK"ya göre mali dönem sonu olan 31/12/2008 tarihine kadar olan işlemlerin kapanış tasdikinin yapılmasıyla, davacının bu kayıtlara itiraz etmemesinin dönem içerisindeki işlemleri ibra ettiği şeklinde değerlendirilebileceğini, ödeme yapılan şirket ortağı ..."ın söz konusu tutarı şirket adına yaptığı harcamalarda kullandığını belgeleyebileceği yönündeki beyanı dikkate alındığında dava konusu işlemlerin davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığı ancak ortaklar arasında ortaya çıkan bir ihtilafın neticesi olarak yargıya taşındığı kanaatinde olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
.../...
-2-
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
25,20 H
24,30 PH
0,90 BK
13/01/2014 -