23. Hukuk Dairesi 2017/3108 E. , 2020/3328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ortaklığının sona ermesi nedeniyle ödemelerin iadesi için giriştikleri takibe kısmen itiraz ettiklerini, müvekkilinin daireyi 41 ay kullandığından bahisle 16.400,00.TL ecrimisil bedelinin takas ve mahsup edildiğinin belirtildiğini, yapılan kesintinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, bu olmazsa 27.100,00.TL"nın 02.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça 81.636,00 TL aidat ödemesi yapıldığı, ayrıca geç ödemeler nedeniyle kooperatifin 10.700,00 TL tutarında zarara uğratıldığını ve 16.400,00 TL de ecrimisil alacağı bulunduğunu, bu miktarların ödenen aidat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 2014/4657E., 2014/8482K. Sayılı ilamı ile 18.01.2009 tarihli davalı kooperatif genel kurul kararının 10. maddesinde, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım üyelerin ihraç kararlarının onanmasına oyçokluğuyla karar verildiği, 2009 hesap yılına ilişkin genel kurulun 07.02.2010 tarihinde yapılarak bilançonun görüşülüp kabul edildiği, erteleme kararı da alınmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/2. maddesi ve kooperatif anasözleşmesinin 15/1. maddesi uyarınca, çıkma payı alacağının 07.02.2010 tarihli genel kurulu takip eden bir ayın sonunda muaccel olacağı, bu tarihin de 08.03.2010 olduğu, icra takibinin ise 02.11.2009 tarihinde başlatıldığı, dolayısıyla alacak muaccel hale gelmeden takip başlatıldığı hususu gözardı edildiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, takip tarihi itibariyle muaccel olmayan alacağa ilişkin başlatılan takipte, takip ve itiraz tarihi itibariyle muaccel olmayan alacağa ilişkin itirazında davalının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.