3. Hukuk Dairesi 2017/1984 E. , 2017/6608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresinde, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; Müvekkili ..."un maliki olduğu 01 PH 483 plaka sayılı aracın, müvekkiline ait oto kiralama firmasından davalılardan ..."ya kiralandığını ancak kira süresi sona erdiği halde aracın davalı tarafından müvekkiline iade edilmediğini, aracın , kiracı ..."nın kayınbiraderi diğer davalı ..."ın idaresinde iken 04/02/2012 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, kazadan sonra tutulan kaza tespit tutanağına göre sürücü ..."ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu , kaza nedeniyle araçta önemli miktarda hasar oluştuğunu ve aracın şu an kullanılamaz durumda bulunduğunu, müvekkilinin hasarın tazmini için Adana 15.Noterliği"nin 27/02/2012 tarih ve 6239 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile başvuruda bulunduğunu ancak netice alınamadığını, aracın kaza tarihinden bu yana servis yetkilisi Mıçılar Motorlu Araçlar Ltd.Şti"nde bulunduğunu , kaza tarihinden itibaren kullanılamaz durumda olan aracın kiraya verilemediği ve gelir elde edilemediğinden müvekkilinin önemli gelir kaybına uğradığını beyanla dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak araçta meydana gelen hasarın tespiti, hasarlı parçaların onarım ve işçilik giderleri ile araçtaki değer kaybının ne kadar olacağının tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL onarım bedeli, 100 TL değer kaybı olmak üzere 200 TL"nin kaza tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş , ıslah dilekçesi ile talebini ATK raporunda belirlenen 11.332 TL hasar bedeli, 2.000 TL değer kaybı, 1.200 TL araç mahrumiyet gideri olmak üzere toplam 14.532 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili; davacının teminat kapsamında kasko sigortasından zararını karşılamak yerine müvekkillerine karşı dava açtığını, davacının aracını müvekkili ..."ya kiraladığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, her iki müvekkilinin de aracı kiralamadığını, dava konusu aracın müvekkillerine kiralandığını yazılı belgelerle ispat etmek zorunda olduğunu, dava konusu aracın , davalı ... "nın arkadaşı olan davacının oğlu ... tarafından, kullanılır düşüncesi ile ..."nın evinin önüne bırakıldığını, iade etmek üzere çıkıldığında kazanın meydana geldiğini, olayda ... "nın kusuru bulunmadığını ,kaza tarihi ile dava tarihi arasında uzun bir zaman geçtiğinden kaza tarihindeki gerçek hasarın ispatlanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.633,00.TL"nin kaza tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talebin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Kira ilişkisinin ispat külfeti davacıya aittir. Kira ilişkisi davalılar tarafından inkar edildiğine göre bu ilişkinin varlığının ve unsurlarının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinde “yasal deliller ” denilmesine, bunun yemin delilini de kapsadığının anlaşılmasına göre davacıya, taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı konusunda davalılara yemin teklif edip etmeyeceği sorularak varılacak sonuca göre ;
Kira ilişkisinin kanıtlanması halinde , 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesi gereğince “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu , somut davanın da 19.06.2012 tarihinde 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevsizlik kararı verilerek dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi, aksi durumda yani kira ilişkisinin kanıtlanamaması halinde de , davalı ..."nın emanet sözleşmesi diğer davalı ... "ın ise haksız fiilden kaynaklanan nedenlerle meydana gelen zarardan tamamen ve müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.