6. Ceza Dairesi 2018/1915 E. , 2020/4740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (TMK 10. Maddesi ile Görevli)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında hükmolunan sonuç cezanın kazanılmış hak saklı tutularak karar verilmesi sırasında, yağma suçunun unsuru olmayan örgüt kurma, yönetme ve üye olma suçundan ilk kararla verilen toplam 2 yıl 1 ay hapis cezasının eklenemeyeceğinin düşünülmemesi,
2-Katılanlardan ..."in kendisini vekaletnameli vekille temsil ettirmesine karşılık infazda tereddüt oluşturacak şekilde tüm katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, ayrıca hüküm tarihi itibariyle 2.640 TL yerine 2.650 TL olacak şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde sanık hakkında uygulanan "5 yıl 2 ay 15 gün hapis" yerine "Sanığın ceza yönünden kazanılmış hakkı saklı tutularak CMUK"un 326/son
maddesi uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis" ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki "Yargılama sırasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.650,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılanlara verilmesine" ilişkin kısım çıkartılarak yerine "yargılama sırasında katılan ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.640,00 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-)1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesinde, “Sanık veya müdahil ve vekillerine davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları tespit edilmemiş olsa dahi duruşmaya devam edilerek dava gıyapta bitirilebilir. Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir.” biçimindeki savunma hakkının kısıtlanamayacağı ilkesine dayanan yasanın emredici kuralına uyulması gerekirken, her ne kadar ceza süresi yönünden kazanılmış hak gözetilse dahi suç vasfı yönünden daha ağır cezaya hükmolunduğundan, sanıkların aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan hüküm kurulması suretiyle anılan yasa maddesine aykırı davranılması,
2-)Yüklenen suçun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırları bakımından, hükmün açıklandığı 05.06.2013 tarihli oturumda, sanıklar hakkında savunmanları bulundurulmaksızın hükümlülük kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 150/3, 188/1, 289/3-e maddelerine aykırı davranılması ve böylece savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.