19. Hukuk Dairesi 2013/18094 E. , 2014/1784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 11.04.2005 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkilinin davalı şirketin bayiliğini yapmış olduğunu, sözleşmenin beş yıl süreli olup 11.04.2010 tarihinde sona erdiğini, ancak bu tarihten sonra ise müvekkilinin davalıdan 07.01.2011 tarihine kadar az da olsa mal almaya devam ettiğini, 11.04.2010 tarihinden sonraki mal alımlarının verilen teminat mektubuna istinaden ve yazılı bir sözleşme olmaksızın yapıldığını, davalının 09.02.2011 tarihli ihtarname ile müvekkilinin su bayiliğini devretmesi nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığını iddia ettiğini, bu arada davalının teminat mektubunu nakde çevirmek için bankaya başvurduğunun banka tarafından müvekkiline bildirilmesi üzerine müvekkilince mektup bedeli olan 7.000 TL."nin her hakkı saklı kalmak kaydıyla davalı hesabına ödendiğini, oysa davalının doğmuş ve doğacak herhangi bir zararının bulunmadığını, öte yandan müvekkilinin cari hesaptan dolayı davalıdan 1.106,85 TL alacaklı bulunduğunu belirterek teminat mektubu tutarı 7.000 TL."nin davalıdan istirdatı ile cari hesaptan 1.106,85 TL. ve 10.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmenin 11.04.2010 tarihinde sona erdiği ve sözleşme olmaksızın sadece teminat mektubuna dayalı olarak faaliyette bulunulduğu iddiasının yersiz olduğunu, sözleşmenin davacının son alım yaptığı 07.01.2011 tarihinde ayakta olduğunu ve teminat mektubunun da bu sözleşmeye bağlı olarak müvekkili şirkete verildiğini davacının yıllarca bayilik yaptığını, ancak daha sonra mal almamaya ve başka marka ürünleri iş yerinde bulundurmaya başladığını, müvekkili şirketçe 08.03.2011 tarihli ihtarname ile davacının sözleşmeye uymamasından dolayı sözleşmenin sona erdirildiğini, davacının ilettiğini iddia ettiği müşteri isimlerinin 2009 yılına ait olup kesinlikle güncel olmadığını, müvekkilinin sözleşmenin 11/2 maddesi uyarınca hapis hakkını kullandığını, sözleşmenin 8.3 maddesi uyarınca müvekkilinin teminatları sözleşmenin sona ermesinden, (6) ay hesaplar netleşinceye kadar tutma hakkı bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu teminat mektubunun davalı şirketin davacıdan alacağı ya da sözleşmeden dolayı uğradığı ya da uğrayacağı zarar ziyana karşılık davacıdan alındığı, davalının öncelikle zarar ve ziyanını belirterek ödemesi için davacıdan talepte bulunması, ödenmemesi halinde ise teminat mektubunun çözdürülmesi gerekmekte iken ödenmesi için davacıdan talepte bulunmadan bankaya talimat verdiği, bu itibarla davalının bu talimatının haksız olduğu, davacının ise kara listeye girmemek için teminat mektubu bedelini ödemek zorunda kaldığı, buna göre davacının istirdat talebinin haklı olduğu, öte yandan davacının 1.106,86 TL. cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı bulunduğu, davacının manevi tazminat talebinin ise yerinde olmadığı gerekçeleriyle davacının manevi tazminat talebinin reddine, davacının diğer taleplerinin kabulüne, 1.106,85 TL. cari hesap alacağı ile 7.000 TL. çözdürülen teminat mektubu bedeli olmak üzere toplam 8.106,85 TL." nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.