Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17982
Karar No: 2017/6600
Karar Tarihi: 04.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17982 Esas 2017/6600 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17982 E.  ,  2017/6600 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki orman yangınınından doğan tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde;04/07/2008 tarihinde çıkan orman yangını sonucu 1 hektar orman alanı içinde 244 adet kızılçam ağacının yandığını, yangınla ilgili davalılardan ... hakkında 06/07/2008 tarih ve 10 nolu suç zabtı düzenlendiğini, ve.. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/271 esas sayılı dosyasıyla tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu orman yangınına sebebiyet vermekten sanıklar ... ve ... hakkında kamu davası açıldığını, yangın nedeniyle 3212.49 TL tazminat ve 43637.42 TL söndürme gideri olmak üzere toplam 46849.91 TL idare zararı meydana geldiğini, idare zararının tahsili için davalılar ... hakkında yangına sebebiyet verdiği için ..."ın villasında işçi olarak çalıştırdığı tespit edilen ... hakkında Borçlar Kanunun 55. maddesinde düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu ilkesi gereği dava açtıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.212,49 TL tazminat ve 43.637,42 TL söndürme gideri olmak üzere toplam 46.849,91 TL idare zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesi ile meydana gelen zarardan kendisinin sorumlu tutulmaması gerektiğini , sorumluluğu kabul etmemek üzere talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesi ile; meydana gelen yangında herhangi bir kastının ya da kötü niyetinin bulunmadığını, sadece bazı zamanlar gelip yanında kaldığı, tanıdığı ..."ya bir yararının dokunması amacıyla otları yakmak istediğini, ama çıkan rüzgarın etkisiyle yangının ormana sıçradığını kaldı ki talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; Davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    BK"nun 55/1.maddesine göre; ""Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz."" ( TBK m.66 )
    Yangın tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
    Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
    Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt: 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.06.1994 gün ve 11-178 K.). Davalının bu en basit tedbirlere başvurmaması objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir.
    Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir.
    Davacı ... Yavşanın olayın ardından alınan ve davalı Mauronun çalışanı olduğu ve Diğer davalı ...... talimatları doğrultusunda bahçedeki kuru otları yaktığına ilişkin beyanları ve bu beyanları teyit eden tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde ; zarara yol açan yangının davalı ... ya ait evde çalışan diğer davalı ..."ın, davalı Mauronun talimatları doğrultusunda bahçedeki kuru otları temizlemek, amacıyla yakması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı ... "ın eylemi nedeniyle davalı ... B.K."nun 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince sorumlu tutulması gerekirken, iş bu davalı açısından davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir .
    Mahkemece, BK"nun 55. (TBK Md.66 ) maddesi gereğince davalı ..."nın adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu dikkate alınarak sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken davalı ..." yönünden davanın reddi şeklinde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi