12. Ceza Dairesi 2014/16696 E. , 2016/382 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araç ile 165 promil alkollü olarak kırmızı ışıkta bekleyen ticari taksiye arkadan çarptığı, bu aracın da önündeki araca çarpması neticesi, bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanmasına neden olduğu olayda; mahkemece sanık hakkında "trafikte oluşturacağı tehlikenin boyutu, iki ayrı şahsa ait aracın hasar görmesi ve bir kişinin de yaralanmış olması, sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmaması” gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede bozma öneren (1) nolu görüşe; 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106"ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 8 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi bozma konusu yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden bozma öneren (2) nolu görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde, sanığın, 165 promil alkollü halde idaresindeki araç ile olay yeri ışıklı kavşağa geldiğinde, kırmızı ışıkta bekleyen araca arkadan çarptığı, o aracın da kendi önündeki araca çarpması sonucu bu araçta bulunan ve sanıktan şikayetçi olmayan bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, sanığın mevcut hızıyla kavşağa gelip her iki araca çarparak kavşak içine ötelediği olayda, sanığa atılı TCK"nın 179/2. maddesindeki suçun unsurlarının oluştuğu gibi, olay anında sanığın 165 promil alkollü olduğunun da tespit edilmesi karşısında aynı maddenin 3. fıkrasında yazılı alkolün etkisiyle emniyetli şekilde araç kullanamayacak halde araç kullanma suçunun da oluştuğu ve sanık hakkında TCK"nın 179/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendine "179/2 " ibaresinden önce "TCK"nın 179/3. maddesi ve” ibaresinin eklenerek hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.