11. Hukuk Dairesi 2013/8043 E. , 2014/365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/46-2013/56
Taraflar arasında görülen davada İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.02.2013 tarih ve 2012/46-2013/56 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Alman Hükümeti tarafından açılan inşaat ihalesini kazandığını, şartnameye uygun olarak tedarik edilen malzemelerin inşaatın bulunduğu Afganistan"a taşınması işini davalının üstlendiğini, yükün boşaltma süresi 20 gün olarak belirlenmiş ise de, dava tarihi itibariyle yükün halen teslim edilmemiş olduğunu ve akıbetinin de bilinmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile taşıma işi için davalıya verilmiş olan 80.000 TL bedelli çek ve 40.000 TL bedelli bononun iptalini talep ve dava etmiş, bilahare 80.000 TL bedelli çekin icra dosyasına 84.279,25 TL olarak ödendiğini bildirerek, bu bedelin istirdadını istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince 7 tırlık malın önce Almanya"dan Türkiye"ye getirileceğini, daha sonra Türkiye"den Afganistan"a taşınacağını, davacının Türkiye"ye yapılan taşımanın bedelini ve Afganistan"a yapılacak taşımanın bedelinin peşin ödenmesi gereken kısmını ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin malları teslimden kaçınma hakkına sahip olduğunu savunarak, davanın reddini ve % 40"tan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, 07.12.2012 tarihli dilekçesi ile bu kez taşınan malların tamamının teslim edildiğini belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin malların teslim edildiğine ilişkin savunmasına ve bu yönde sunduğu delillere davacı vekilince savunmanın genişletilmesine muvafakat edilmemesi nedeniyle itibar edilmediği, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin Türkiye-Afganistan ayağındaki yükümlülüğün davalı tarafça yerine getirilmediği ve dava tarihi itibarı ile malların teslim edilmediği, bu nedenle davalının taşıma ücretine hak kazanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının dava konusu olan 80.000 TL bedelli çek nedeni ile ve yine dava konusu ve İzmir 20. İcra Dairesi"nin 2012/10185 takip sayılı dosyasına konu olan 40.000 TL bedelli bono nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, 80.000 TL bedelli çek nedeniyle davacının İzmir 17. İcra Dairesi"nin 2012/45 esas sayılı dosyasına yaptığı ödeme tutarı olan 84.279,25 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca taşınmak üzere davalıya teslim edilen malzemelerin öngörülen sürede inşaat mahalline teslim edilmediği, yükün akıbetinin belli olmadığı iddiasına dayalı olarak, davacı taşıtanın navlun bedeli karşılığı davalı taşıyıcıya verdiği çek ve bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı vekili cevap dilekçesinde sözleşmede öngörülen ödemelerin yapılmamış olması nedeniyle malları teslimden kaçınma hakkı bulunduğunu savunmuş ise de, 26.09.2012 tarihli dilekçesi ile sadece 2 adet tırdaki malların teslim edilmediğini savunmuş, 07.12.2012 tarihli dilekçesi ile de bu kez tüm malın eksiksiz olarak teslim edilmiş olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafça bu yönde ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ek bilirkişi raporunda taşıma konusu malların geç de olsa alıcısına teslim edilmiş olduğu sonucuna varılmış, mahkemece, bu savunmaya itibar edilmeyerek dava kabul edilmiştir. Ancak, davalının taşınan malların teslimine dair duruşmadaki beyanı ve buna ilişkin sunduğu belgeler taşıyıcının teslim borcunun ifasına ilişkin ve bir borcun sukutunu gösteren belgeler niteliğinde olup iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında düşünülemeyeceğinden, mahkemece davalı savunmasına bu gerekçeyle itibar edilmemesi doğru değildir. Bu bakımdan davalı tarafça sunulan teslim belgeleri ve bu belgeler üzerine düzenlenen ek rapor ile davacı tarafın ek rapora karşı ileri sürdüğü itirazların değerlendirilmesi suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken davanın yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.