Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/16678 Esas 2016/378 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/16678
Karar No: 2016/378
Karar Tarihi: 14.01.2016

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/16678 Esas 2016/378 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2014/16678 E.  ,  2016/378 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 170 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiği somut olayda, sanığın kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak, hak ve nesafete uygun bir ceza yerine, sanığa alt sınırdan ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin alkol miktarının kan tahlili ile ölçülmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ihtarından sonra, aynı madde gereğince “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” ihtar edildiği halde, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince de ihtarına karar verilmesi,
    İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 5275 sayılı Kanun"un uygulanmasına ilişkin 6. paragrafından “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/3. maddeleri“ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “maddesi“ yazılması suretiyle, eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.