Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/2735 Esas 2021/323 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2735
Karar No: 2021/323
Karar Tarihi: 21.01.2021

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/2735 Esas 2021/323 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir marka hakkına tecavüz suçu işleyen sanığa mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, sanıkla uzlaşma teklifi yapıldığı sırada uzlaşma hükümlerinin henüz uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı için, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7 maddesi uyarınca özel bir etkin pişmanlık hükmü olan satışa arz etme veya satma suçu yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği belirtilmiştir. Ancak, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda öncelikle uygulanması zorunlu bir ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olduğu göz önüne alındığında, sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254 maddelerinin uygulanması zorunlu tutulmuştur. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve dosya mahkemesine gönderilerek yargılamanın sürdürülmesi istenmiştir. 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde yapılan değişiklik sonrası etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar arasında artık satışa arz etme veya satma suçu yer almamaktadır.
19. Ceza Dairesi         2018/2735 E.  ,  2021/323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık ile katılan vekili uzlaşmayı kabul etmediklerine dair seçeneği imzalamışlarsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7 maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253 ve 254 maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.