MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 142/1-b, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Hırsızlık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "dolandırıcılık" olarak gösterilen suç türünün, "nitelikli hırsızlık" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Suç tarihinde gündüzleyin saat 10:50 sularında katılanın işyerine gelen sanığın katılana "200 TL bozduracağım, bozuk var mı?" diye sorduğu, katılanın bozuk para olduğunu ancak kendisine lazım olduğunu söylemesi üzerine sanığın, "biz komşuyuz, sana bir çay getireyim" deyip çıktığı ve 1 dakika sonra gelip " komşuyuz burada, dükkanda müşteri bekliyor, bozdursan ne olur?" demesi üzerine katılanın, parayı vermesini ve bozacağını söylediği sanığın elini pantolonunun cebine attığı, katılanın sanığın parayı çıkartacağını düşünüp eline 1 adet 100, 2 adet 50 TL olacak şekilde 200 TL aldığı sırada sanığın 200 TL parayı katılanın elinden alıp "paranızı getireceğim" diyerek işyerinden ayrıldığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından hırsızlık suçunun sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılanın elinde bulunan parayı alan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, anılan Yasanın 142/1-b maddesiyle uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.