19. Ceza Dairesi 2019/5715 E. , 2019/7378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Suça konu sigaraların gümrük kaçağı olduğuna ve KEMT varakasındaki değere ilişkin sanığın itirazı bulunmadığı hâlde keşif yapılarak sanığın sebep olmadığı yargılama giderine hükmolunması,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Davaya Hazine müdahil olmadığı, aksine gümrük idaresi müdahil olduğu hâlde müdahil olarak Hazinenin gösterilmesi suretiyle infazda tereddüte neden olunması,
4- Dava konusu eşyanın 5607 sayılı Kanun"un 13/1 maddesi delaleti ile TCK"nun 54. maddesi gereğince müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken, tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, yargılama giderine dair hüküm fıkrasından "keşif gideri 271,14-TL olmak üzere toplam 287,14-TL" ibaresinin çıkarılması, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması, vekalet ücretine dair fıkradan "hazine" ibaresi çıkarılarak yerine "gümrük idaresi" ibaresinin yazılması ve müsadereye dair fıkradan "5607 sayılı Kanun"un 16. maddesi gereğince suça konu eşyanın bozulma ihtimali nazara alındığında kararın kesinleşmesinin beklenmeksizin anılan eşyanın tasfiyesine" ibaresinin çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/04/2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Ayrıntılı gerekçelerini 2019/1905 Esas - 2019/5679 Karar sayılı kararında açıkladığım üzere, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesinin sağlanabilmesi bakımından, çağdaş hukuk sistemlerinde çok önem taşıyan, sanık haklarının bildirilmesi kapsamında, ödemesi gereken miktarın sanığa bildirilerek, sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.