19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1096 Karar No: 2019/7361 Karar Tarihi: 16.04.2019
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/1096 Esas 2019/7361 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Dosya incelendikten sonra, hükmolunan cezanın türü ve miktarı itibariyle kanuni olanak bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkeme kararında adil yargılama ilkesine ve kanunlara aykırı uygulamalar tespit edilmiştir. İlk olarak, Orman İdaresi tarafından bildirilen zararın ödenmesi halinde sanık lehine olan CMK'nın hükümlerinin uygulanması imkanı olduğu, ancak bu hususun tartışılmadığı belirtilmiştir. İkinci olarak, maktu ve nispi vekalet ücreti konusunda da yanlış uygulama yapılarak, sadece maktu ücret hükmedilmesi gereken bir durumda nispi ücret hükmedilmiştir. Bu nedenle, karar kısmen bozulmuştur ve dosya yeniden mahkemeye gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 365/2. maddesi, Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri, ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2017/1096 E. , 2019/7361 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, hükmolunan cezanın türü ve miktarı itibariyle kanuni olanak bulunmadığından sanığın duruşmalı inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK"nun 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden reddine, Ancak, 1-Sanığa; Orman İdaresinin bildirdiği 811,76 TL"den ibaret zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nun 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, mahkemece bildirilmeyen zararı gidermediği gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle adil yargılama ilkesine aykırı davranılması, 2-Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nispi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre sadece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen tesisler üzerinden nispi vekalet ücretine de hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.