3. Ceza Dairesi 2019/14463 E. , 2020/4157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Kanun"a muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri ve çocuklara özgü güvenlik tedbiri
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen ve hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının 08.03.2015 tarihli raporunun sonuç kısmında, suça sürüklenen çocuğun işlediği kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçlarına karşı cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda ayrı ayrı değerlendirme yapılmaması ve anılan raporun hangi suç için düzenlendiğinin de belli olmaması karşısında, anılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK"nin 32/1. ve 32/2. madde ve fıkraları uyarınca suç tarihi itibarıyla, işlediği 6136 sayılı Kanun"a muhalefet ve kasten yaralama eylemlerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden ya da Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından heyet raporu aldırılarak, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Mağdur hakkında İzmir Kemalpaşa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 19.09.2014 tarihli adli raporda, mağdurun yaralanmasının batın içi organlara zarar vermediği, delici kesici alet yaralanması olan fasyanın onarılarak ameliyatın sonlandırıldığı ve yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin belirtildiği ancak; Türk Ceza Kanunu"nda tanımlanan yaralama suçlarının adli tıp açısından değerlendirilmesine ilişkin rehberde, cilt - cilt altını geçip fasia ve kas dokusunu ilgilendiren tüm penetran yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin kabul edilmesi karşısında, hükme esas alınan anılan raporun adli tıp kriterlerine uygunluğu konusunda tereddüt oluştuğundan, mağdurun geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakları temin edilip, en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor aldırılarak, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz nitelikteki rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3) Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde; suça sürüklenen çocuğun TCK"nin 86/2, 86/3-a maddeleri uyarınca belirlenen "7 ay 15 gün" hapis cezasından, TCK"nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanırken hesap hatası yapılarak "5 ay 18 gün" hapis cezası yerine "5 ay 3 gün" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sonuç cezanın "2 ay 17 gün" hapis cezası yerine "2 ay 10 gün" hapis cezası olarak belirlenmesi,
4) Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan kurulan hükümde; suça sürüklenen çocuğun 6136 sayılı Kanun"un 15/1. maddesi uyarınca belirlenen "6 ay hapis ve 25 gün adli para cezası" ndan TCK"nin 31/3. maddesi uyarınca (1/3) oranında indirim uygulanması sırasında, hesap hatası yapılarak "4 ay hapis ve 16 gün adli para cezası" yerine "4 ay hapis ve 14 gün adli para cezası" na hükmedilmesi ve sonuç cezanın "2 ay 23 gün hapis ve 200 TL adli para cezası" yerine "2 ay 23 gün hapis ve 180 TL adli para cezası" olarak belirlenmesi,
5) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 12. maddesinde, "Suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması hâlinde, TCK"nin 31. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına giren çocuklar hakkında, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, ancak suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurduğu ve TCK"nin 31/3. maddesi kapsamında bulunması nedeniyle, 5395 sayılı Kanun"un 12. maddesinin suça sürüklenen çocuk bakımından uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nin 32/2 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca 5395 sayılı Kanun"un 5/1-d bendi gereği sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 02.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.