Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2010/14591 Esas 2012/1896 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/14591
Karar No: 2012/1896
Karar Tarihi: 20.02.2012

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2010/14591 Esas 2012/1896 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, evli olmasına rağmen nüfus kayıt örneğinde boşanmış gibi tahrifat yaparak sahtecilik yapması ve bu sahte belge ile evlilik yapması suçlamalarıyla yargılandığı bir davada mahkeme, sanığın \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan hüküm giymesine karar vermiştir. Ancak, sanığın temyiz itirazları sonucu yasa gereği hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Sanığın suçunun, 765 sayılı TCK'nun 342/3 ve 237/1 maddelerinde öngörülen eylemleri içerdiği belirtilirken, suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Hüküm sonucu, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 765 sayılı TCK'nun 237/1 maddesi: \"Kanunda belirtilen resmi belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi\"
- 765 sayılı TCK'nun 342/3 maddesi: \"Resmi belgenin suretinde sahtecilik\"

11. Ceza Dairesi 2010/14591 E. , 2012/1896 K.

RESMİ BELGENİN SURETİNDE SAHTECİLİK NÜFUS KAYIT ÖRNEĞİ
KANUNA AYKIRI EVLİLİK

TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 237
TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) (765) Madde 342

"İçtihat Metni"

Sanığın, resmi evli olmasına rağmen, nüfus müdürlüğünden aldığı vukuatlı nüfus kayıt örneği üzerindeki medeni hal kısmında boşanmış gibi tahrifat yaptıktan sonra fotokopisini çektirip tahrifatlı haliyle nüfus memurunun dalgınlığından istifade ederek onaylatmaktan ibaret eyleminin 765 sayılı TCK.nun 342/3. maddesindeki "resmi belgenin suretinde sahtecilik" suçunu, gerçeğe aykırı biçimde sahte olarak düzenlenen ve suçun konusunu oluşturan resmi belgenin sureti sayılan nüfus kayıt örneğini evlendirme memurluğuna sunup şikayetçi ile resmi olarak nikahlanması eyleminin ise 765 sayılı TCK.nun 237/1. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden “resmi belgede sahtecilik” suçundan yazılı şekilde mahkûmiyet karar verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında, sanığın 765 sayılı TCK.nun 342/3 ve 237/1. maddesinde öngörülen suçları oluşturan eylemlerinin, yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.11.2000 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinden yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE , 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.