14. Hukuk Dairesi 2019/4368 E. , 2020/2367 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.06.2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu Kabasakal Köyü 1127 (155) parsel sayılı taşınmazın tescil harici dereden ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince birçok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; imar uygulamaları sonucu park- orman alanında kalan ve 1127 parsele isabet eden 1387,00 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile düzenleme öncesi kadastral kök parsele dönüştürülerek Hazine adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının davalı ... Başkanlığı aleyhine açtığı davada yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalılar yönünden davaya konu taşınmazın park-orman alanında kaldığı ve eski hale ihyasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.02.2013 tarihli ve 2012/12582 Esas, 2013/2019 Karar sayılı ilamıyla; "“… imar işleminin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş..." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, 1127 parsel sayılı taşınmazın 13.01.1999 tarihinde Hazine adına tescil edildiği ve bu tarihte 775 sayılı Kanun"un 3/2. maddesinin yürürlükte olduğundan taşınmazın ilgili belediyeye devri gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle, "davalı ... Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davaların reddine" dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 08.01.2018 tarih, 2015/6456 Esas- 2018/31 Karar sayılı ilamıyla"....dava konusu ihyası talep edilen 1127 parsel sayılı taşınmazın ihdasen Hazine adına kaydedilerek farklı bir ifadeyle mülkiyeti kayden Hazine"ye ait iken imar uygulamasına tabi tutulduğu tartışmasızdır. Davadaki istek de anılan ihdas parselinin ihyasına yöneliktir.
O halde, dava konusu 1127 parsel sayılı taşınmazla davacı Hazine"nin mülkiyet ilişkisi açık olup, somut olayda 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin uygulama yeri yoktur.
Hal böyle olunca mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik talebin dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.