3. Ceza Dairesi 2020/2008 E. , 2020/4156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Müşteki ..."ın açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
2) Sanığın üzerine atılı suçlamayı aşamalarda inkar etmesi, müşteki Orhan"ın sanığın kendisine sandalye ile vurduğuna ilişkin iddiasının bulunmaması, tanıkların da bu hususta bilgi ve görgülerinin bulunmaması ve müşteki hakkında düzenlenen Manisa Ahmetli İlçe Devlet Hastanesinin 22.02.2012 tarihli raporunda darp ve cebir izine rastlanmadığının belirtilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de,
3) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, CMK"nin 231/11. maddesi gereğince, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde, yokluğunda karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği, dosyanın incelenmesinde, sanık adına çıkartılan tebligatta bu meşruhata yer verilmediği anlaşılmakla, usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanması suretiyle, sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
4) Sanık hakkında, Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarih ve 2012/240 Esas, 2013/681 Karar sayılı ilamı ile hükümlülüğüne, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de; temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih, 2014/8-145 Esas ve 2015/145 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması gerektiği ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
5) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.