9. Hukuk Dairesi 2015/4535 E. , 2015/12659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,müvekkilinin 03/06/2013-21/04/2014 tarihleri arasında en son 5.700,00 TL net ücret ile satış müdürü olarak çalıştığını, iş akdinin geçerli neden olmaksızın 21/04/2014 tarihinde şirket ihtiyaçları ve maliyetleri doğrultusunda feshedildiğini, davalı şirketçe feshe sebep gösterilen nedenin hukuki geçerliliği ve dayanağının olmadığını, geçerli neden olmaksızın iş akdinin feshedildiğini iddia ederek iş akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine, davacının boşta geçen süre için sosyal hakları dahil edilerek hesaplanacak 4 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine, dava sonunda davacının işe başlatılmadığı takdirde, davacının kıdemi göz önünde bulundurularak, işe başlatmama tazminatı olarak 8 aylık ücreti tutarında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili,İşe iade davası açılamayacağını, işyerinde 30 dan az kişi çalıştığını, bu anlamda işe iade yasa hükümlerinden faydalanılamayacağını, davanın esastan reddinin gerektiğini, davacının iş akdinin ekonomik nedenlerden dolayı sonlandırıldığını, feshin haklı ve geçerli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; fesih tarihinde işyerinde çalışan işçi sayısının 30daz az olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildiriminin yapıldığı tarihte işyerinde 30 ve daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirlenir.
Kısaca “İş Güvencesi Kanunu” olarak adlandırılan 4773 sayılı Kanunda on veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması öngörülmüş, daha sonra yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nda bu sayı 30’a çıkarılmış; 18.maddede bir işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyeri varsa, işyerinde çalışan işçi sayısının tespitinde bu yerlerdeki toplam işçi sayısının dikkate alınması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre, birden fazla işyeri bulunan bir işverene ait aynı işkolundaki işyerleri bir bütün olarak düşünülmelidir. İş güvencesi hükümleri kapsamına girecek işyerlerinin belli sayıda işçi çalışması koşuluna tabi tutulması kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere küçük işyerlerinin korunması düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 158 sayılı ILO sözleşmesinde, işçilerin özel istihdam şartları bakımından veya istihdam eden işletmenin büyüklüğü veya niteliği açısından esaslı sorunlar bulunan durumlarda, işçilerden bir kısmının iş güvencesinin tamamı veya bir kısım hükümlerinin kapsamı dışında tutulabileceği öngörülmesine rağmen, kanun koyucu tarafından yurt dışında aynı iş kolundaki işyerlerinde çalışan işçilerin dikkate alınmayacağı yönünde açık bir düzenleme yapılmamış olması anlamlıdır. Başka bir anlatımla, aynı iş kolundaki işyerlerinin sadece ülke sınırları çerçevesinde değerlendirileceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Yasanın büyük ölçekli işverenleri esas aldığı dikkate alındığında, Uluslar arası çalışan ve Türkiye’de şubesi bulunan bir şirketin, bu şubede çalışan işçisini, Türkiye’deki işyerinde çalışan işçi sayısının 30 işçiden az olduğu gerekçesi ile iş güvencesinden yoksun bırakılması yasanın gerekçesine ve ölçülülük ilkesine uygun düşmez.
Davalı şirketin işçi sayısının 30 işçiden az olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de dosya içinde bulunan firma sicil bilgilerinden ve davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ve şirkete ait internet ortamından alınan bilgilere göre davalı şirketin, yurt dışında değişik ülkelerde faaliyet gösteren yabancı bir şirketin iş ortağı ve şubesi olduğu, 30 işçi sayısı değerlendirilirken bu durumun da dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıdaki esaslar değerlendirilip araştırma yapılarak davalı şirketin çalışan sayısı belirlenip işverence gerçekleştirilen feshin geçerli olup olmadığının tartışılması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31/03/2015 günü oybirliği ile karar verildi.