22. Hukuk Dairesi 2014/30621 E. , 2016/2953 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işverene karşı alacaak davası açtığı ve kısmen kabul edildiğini, bu davada saklı tutulan haklar için davalıya karşı icra takbi başlattığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Dava konusu, davacının işçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takiplerine itiraz üzerine açılan itirazın iptali talebi ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 8. ve 28. maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı Kanun"un 8. ve 28. maddelerinin işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Somut olayda davacının, davalı işveren karşı ücet alacağı için davası açtığı, Ankara 9. İş Mahkemesi 2010/885 esas ve 2011/1540 karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verildği görülmüştür. Davacı alacaklı, kesinleşen mahkeme kararında, kabul edilen bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibine geçmiş, davalı borçlu süresinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurmuştur. Mahkemce yapılan yargılamada, alacak davasında mahkemce tespiti yapılan miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle de icra inkar tazminatının reddedildiği görülmüştür. Davacının ücret alacağı talebi yönünden, davalı işveren takibe konulan borcun bütün unsurlarını, bilmektedir. Dolayısıyla alacağın likit olduğu açıktır. Bu durumda, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.