16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4364 Karar No: 2016/5337 Karar Tarihi: 10.05.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4364 Esas 2016/5337 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/4364 E. , 2016/5337 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 5685 parsel sayılı 4760 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."nın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tamamının kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 5685 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 1.258,86 metrekare yüzölçümündeki bölümde davacı ..."nın zilyet olduğunun tespitine, tapu kaydının beyanlar hanesine, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 15.07.2013 havale tarihli rapor ve eki haritada (B) harfi ile gösterilen 755,46 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 337,47 metrekare, (D) harfi ile gösterilen 165,93 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin ..."nın kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli 5685 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 1.258,86 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... tarafından kullanıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 10.02.1992 tarihinde yapılıp 14.09.1993 tarihinde kesinleşmiş olup, çekişmeli taşınmazın tarla vasfıyla Milli Eğitim Bakanlığı"nın kullanımında olduğu belirlenmiştir. Davacı 07.05.2013 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazı 1978 yılından itibaren taşınmazın tamamını kullandığını belirterek kullanıcı olarak adının yazılmasını talep etmiştir. Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine yöneliktir. Tespit 14.09.1993 yılında kesinleşmiş olup, davacı 1978 yılından sonraki kullanıma dayanmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,